|
![]() |
![]() Uğur Canbolatİstiklal |
NEVZAT Tarhan Hocadan duydum ilk defa ‘Nörolojik Yakınlık’ kavramını. Başkaca bu tanımla yaklaşan birine de rastlamadım. Hoca...
GEÇENLERDE yazmıştım. “Sükût-u Lisan Selâmet-i İnsan” başlığı ile yayınlanan yazı beklediğimden daha fazla ilgi gördü. Farklı...
KİMİN öyle değil ki… Hepimiz için öyledir diyemezsek bile çoğumuzun düşleri yarım kalmadı mı? Korkuyla sıçrayarak uyanmadık mı?...
ÖRSELENİP duruyoruz. Maruz kaldığımız yıkıcı kimi durumlar sebebiyle bedenimiz olmasa da canımız yani ruhumuz sürekli hırpalanıyor....
FARKLI bakardı. Onu ilginç kılan buydu. Herkes klasik söylemlerle meramını ifade ederken, bizim gibi her şeyi bildiğini zanneden cahilleri...
FİRAR etmişti kelimeleri…. Cümlesiz kalmıştı. İki büklümdü. Anlamlar kalbinden kurumuş bir barajın sularının çekilmesi misali...
MUHABBETLERİN aranan adamıydı. Bir araya gelmelerde eğer o yoksa ortam âdeta ruhsuz kalırdı. Neşe kaybolur, esprilere gülünmez, enerji...
HAYATI aktif yaşayan bir arkadaşımla geçenlerde katıldığım bir panelin çıkışında karşılaştım. Sevindik ikimizde. Uzunca sarılıp...
AŞK yetimiydi artık. Sebebi bilinmiyordu ama gitmişti sevdiği. Elinden gelenden fazlasını sonuna kadar yüksek bir motivasyon ile yapmıştı...
“KESTANE KALPLİM” hitabını ilk defa duymuş ve şaşırmıştım. İnsanlar sevdiklerini bazı benzetme ve yakıştırmalarla severler....
GEL birlikte korkalım derdi. İliklerimize kadar titreyelim, yüreğimiz ağzımıza gelsin, gözbebeklerimiz irileşsin, avuç içlerimiz terlesin....
İNSANA beyan özelliği verilmiş. Diğer varlıklardan bizi ayrıştıran en mühim özelliklerimizden birisi konuşabilmemiz, anlamlı cümleler...
SÜRGÜNDÜ. Gökyüzünün maviliğini, denizin enginliğini, rüzgârın serinliğini, yağmurun sırılsıklam ediciliğini, güneşin kavurucu...
ATTİLA İLHAN böyle söyler Maria Missakian şiirinde: “Avuçlarımda bir çarmıh acısı.” Kalbi şiirin duyarlılığıyla çırpınan şair...
HARABAT ehliydi. Münzevi yaşardı. Kimsenin iç dünyasını merak etmezdi. Karışmazdı. İma ile bile olsa bir göndermede bulunmazdı. Kendine...
İSRAFIN her türünden menedilmişiz. Bir kaynağın veya malzemenin gereksiz yere harcanması olarak tarif edilen israf var olanın heba edilmesi...
FUKARA bir ailede dünyaya gözlerini açmıştı. Baba neredeyse gün boyu tarlayla tapanla uğraşır akşamları eve fena halde bitkin dönerdi....
MERHAMETLE hakikatli bir tanışıklığımızın olmayışının kahredici bir sonucu bu. Dolayısıyla hayata taşlaşmış kalplerle bakıyoruz....
“CAN nedir, bilmek gerek… Canını bilmeyen gayrıyı ne bilir, nasıl bilir imanım…” Söze böyle yol verirdi. Onu rüzgârın dallarına...
GÜLÜMSEME GÜLÜMSEYELİM. Gülümsemek gülleri kuşanmak gibidir. Papatyalardan başımıza taçlar giymektir gülümsemek. Gül gibi olanların...
HENÜZ ergen yaşlarımda kulağıma üflenen ezberleri heyecanla çevreme aktarırken öğretmen olan amcam beni kenara çekerek anlayacağım bir...
SADECE çalışma alanları veya bilgisayarların yetersizliği şeklinde anlamak eksiklik olur. Neredeyse hepimizin manevi alanlarda yaşadığımız...
ZARİF bir evi vardı. Küçüktü ama içerisine girdiğinizde nedense birden genişlemiş olduğunu sanırdınız. Aslında mekân genişlemiyordu...
ŞÜPHEDEN kaçmamız söylenmişti. İnandım. Bu sebeple ömrüm boyunca şüpheden kaçtım. Yanına yöresine yaklaşmadığım gibi onun da...
GENELLİKLE yaşadığımız durum bu. Somutlaşmamış anlamların peşi sıra giden, başı dönen, ne yapacağını bilmeyen, şaşırıp...
İSTANBUL'UMSUN! YÂR gönlü İstanbul'dur... Her gönül bir İstanbul'dur demişti şair. Öyledir. Yâr senin İstanbul'undur. Onun sokaklarında...
ALNINDA derin çizgileri vardı. Âdeta bir acılar haritasıydı. Sormaya gerek duymazdınız kaybettiğini anlamak için… Eğer bir kayıplar...
“AŞK SÜRGÜNÜYÜM” ben derdi… Hemen ardından ilave ederdi: “Aşk sürgünü olmak başka aşktan sürülmek başkadır.” Muhabbet kendi...
ÖRNEKLERİ kimi zaman çok şaşırtıcı olurdu. Hatta irkiltici… Normalde münasebetlerinde hoşgörülü, kabahatlere karşı...
ADAM dağdan indi. “İki kere ikinin dört olduğu tartılıyordu”. Aynı kişiler her gece farklı bir televizyon kanalında bıkıp usanmadan...
DAĞILMIŞTI herkes. Sohbetin sonunda işin kaymağının ikram edildiğini bildiğim için genellikle beklerim. Muhabbet sonrası ayaküstü yapılan...
MECNUN olarak bilinirdi. Gerçekten öyle miydi bilmiyorum ama onu ünleyen böyle ünlerdi. Tuhaf yanları vardı. Duymak istediğini duyar...
NEDİR bu demeyin lütfen. SOS veriyoruz. Hem de pek çok alanda. Hayat gemimizin kurtarılmaya ihtiyacı var. Ruhumuzun da öyle. Canımız, can...
TOPLU taşıma vasıtalarıyla seyahat ediyoruz. Hepimizde öylesine bir telaş var ki, gören bizi “Pürtelaş” mahallesinde oturuyor sanır....
NE yana baksa ayçiçeğini görüyordu. Sohbetlerinde neredeyse tüm misallerini bunun üzerinden veriyordu. Dini bir meseleyi aklımızın...
GİZEMLİ olmayı severdi. Kolay kolay kendini açık etmezdi. Mestur yaşardı. Sabah namazlarını her gün şehrin bir başka camisinde kılar...
GÜZELLİĞİ altın oranlara uygun, bakışı etkileyici, yürüyüşü süzülür gibi olan endamlı bir kız çocuğu görse hemen gözlerine yaş...
ARKADAŞLARLA birkaç günlüğüne Çanakkale’nin bir beldesine gitmiştik üç sene evvel. Onlar denize meftun olduklarından kendilerini...
SÜRPRİZLERİ sevmem aslında. Planlı olmayı, bir programa bağlı olarak hareket etmeyi tercih ederim. Bu bana zamanı verimli kullanmak...
KENDİ İbrahim’i olmanın ilk basamağı elbette evvela kişinin kendi olabilmesidir. Ödünç kimliklerle, hazır elde edilmiş paket bilgilerle, mânâsı...
UZUN nedir, kısa ne demektir? Uzunun uzunluğunu kim ölçtü de kısasın kısalığına hüküm koydu? Bunlar elbette görece kavramlardır ve kişinin algısına...
CEHALET muhatabımızı değil, ilkin bizi vurur. Attığımız o kör kursun aslında bize isabet eder. Cehalet zaten bunu bilememektir biraz da. Her şeyi...
KUŞHA nene derdik biz kendisine. Adının Rahime olduğunu öte dünyaya kanatlandıktan sonra öğrendim. Bağırıp çağırdığını hiç...
“Kimsenin Kimseye Diyeceği Yok Herkesin Herkese Diyeceği Çok” PUSU olmuş dünya… Puştu olmayan bir pusu düşünülemeyeceğine göre mesele derin. Pusu...
“KALBİM dilimi yalanladı” demişti. Ağır bir sözdü. Neden böyle dediğini elbette kavramakta zorlandım çünkü hayatımız boyunca kalbiyle dilinin bir...
GURBET ehli olmuşuz küçük yaşlardan beridir. Öncesi de var tabi. Köyde geçen çocukluk yıllarımızda tatil için gelen amcalarımla geçirdiğimiz bir...
VARA yoğa konuşanlara itibar edip dinlemezdi. Eğer bir mecburiyet hasıl olup dinlemek durumunda kalmışsa da kırıp dökmeden üslubunca düzeltmeler...
“HAFTAYA derse zihninizin en açık hâliyle gelin, mesele mühim” demişti dağılmak için kalktığımızda. Âdeti değildi. Merak ettik hepimiz tabi. Acaba...
HİÇBİR diyeceği olmamak demek. Ama bundan ibaret olduğunu hiç sanmıyorum doğrusu. Lügatlerin verdiği ile yetinmek zorunda mıyız, hayır. Eğer...
SAÇLARINI beline kadar uzatmıştı. Kıyamıyordu onlara. Vaktiyle sevdiği “Ne güzel saçların var, sırma gibi” demişti. Yârin sözünü yere düşürür müydü...