|
Güçer KafaHaber Vakti |
Anglosakson sömürge kültürünün aparatı kumpanyalardan mülhem, modern zamanların şirketleriyle artık her yer sömürge... Ticari, iktisadi,...
Hicret etmeli insan... Kendinden kendine... Varmak emeliyle ötelere... Derinden derine... Hicret etmeli insan... Muhacir olduğu şu fani dünyayı...
Gün doğmadan yollara düştü. Rutin işlemeye başladı. Üç aktarmalı metro yolculuğu, okullar açılalı beri epey netameli hale gelmişti....
Eski çamlar bardak oldu! Güneş dondu. Ay tutuştu... Ağaç yürüdü. Taş konuştu. Bulutlara kıran girdi. Çöller suyla buluştu. Eski çamlar...
Tek katlı, bahçeli evlerin sıralandığı bir sokakta yürüyorum. Bahçelerden yükselen hanımeli kokuları ruhuma reha bırakıyor. Bu uzunca...
Üç aylar geldi. Güç aylar gitti. Semanın kapıları aralanıyor usul usul... Gönül tasımı elime alıp koşuyorum rahmet damlalarını yakalamak için......
Türk Dili ve Edebiyatında, kültüründe, yaşayışında; sayıların yeri hayli mühim malumunuz... Kırk, bu sayılar içerisinde en geniş kullanıma sahip...
Farkında mısınız? Kasvet, bizden bir parça olmaya başladı. Bunu sürekli yağmura gebe esmer bulutlar yüzünden ya da melankolik cereyanların...
Ortanın doğusu... Doğunun ortası... Greenwhich'e göre... Coğrafyalara giydirilmiş mevcut deli gömleklerinin imalatçısı terzi hiç ortalarda...
Dış seslerle arama perde çeken kulaklığımda Neşet Ertaş'ın iç yakan âvâzı: "Vara vara vardım ol kara taşa! Yazılanlar gelir sağ olan başa... Beni...
Durmuş Emmi... Yöresinde koyunculuk vefat edince bırakmak zorunda kaldığı için, kendini emekli çoban olarak tanıtır. Haline kıyafetine bakanlar...
Siz hiç giden bir trenin ardından bakakaldınız mı? Hiç... Gelen bir treni, peronda sabırla beklediniz mi? Veya... Uğurlanan ya da beklenen bir tren...
Önümüzdeki yıl İznik Konsülünün 1700. yılını kutlamak için Papa'nın ülkemizi ziyaret edeceği haberleri yayınlanınca aklıma rahmetli Aytunç Altındal...
Eylem ve söylem birlikteliği ne kadar da mühim. Zira laftan ibaret kalmak, değersizlik için kâfi. Eylemsiz söylem, içi kof ceviz misali... Söylem...
Gelir dediler gelmedi. Bu gelişin bir seviyesi olmalıydı. Seviye buhar olunca gider dediler. Daraldı daraldı. Sonunda gitti de! Tazeliğini kaybeden...
Akşamın serinliği, yerini gecenin derinliğine bırakırken… Gökyüzüne başkaldıran bloklar arasında, can havliyle atıldığı belli cılız bir çığlık...
Yüksek tansiyon illetinden çeken bir coğrafya bizimki... Her daim perhiz üzere olmak mühim... Öyle dil altı haplarla falan geçiştirmeye...
Onlarla ilk defa -yaklaşık yirmi sene evvel- Irak savaşında tanıştık. İşgalci konumundaki aktörlerin nam-ı hesabına kamuoyu inşa edildiğini fark...
Dünyanın çivisi çıktı! Çak şimdi çakabilirsen! Kemendi yemiş boynunu nereye çevirirsen çevir. Faydası yok! Olacak, olacak besbelli... Zulmün...
Küçük hesaplar peşinde koşanlarla büyük davalar güdülmez! Yüksek zeka, yüksek ruh anlamına gelmez. Kıvraklık ve manevra üstünlüğü,...
Biz nasıl Müslümanız? Görmedim, duymadım, bilmiyorum diyerek Yüce Yaradan'a kulluk mu arz edeceğiz? İmanın bir tavır ve tutarlılık...
Tarih şuuru, bir milleti millet olma makamına çıkaran en önemli hususlardan biridir. İnsan hayatında tecrübe ile elde edilen neyse, tarih şuuru da...
Kitaplar çekiliyor aramızdan... Kâğıt kokusu tanıdık olmaktan çıkıyor. Suya yazılmış yazılar gibi dijital yığınlar. Beş duyu ile ruhumuza...
Karmaşanın kardeşi kargaşa... Neler gelmezki sağ olan başa... Tuttuğu köz ile yanarmış tahtadan maşa! Yanlış hesap Bağdat'tan döner...
Kaos koşarak geliyor. Dünyanın tadını kaçıranlar var ya... Aslında cümlesi aklını kaçıranlar! Bir yere doğru sürüklenen, sündürülen...
Endoktrinasyon, doktrin (öğreti) kelimesinden türemiştir. Kelime anlamı "endoktrine etme"dir. Belli bir doktrinin mutlak bir doğruymuşçasına,...
Türkülerle aramız açılıyor. Tuhaf megaherz seviyelerinden delik deşik ediliyor musikimiz! Geçmişten yarına yazılan mektup hükmünde her türkü......
Çok kırıcı olmuyor muyuz? Rekor kırmak, kalp kır(ma)maktan daha önemli hale gelmiş meğer! Belki bu sebepten kırıntılarla yetinmek düşüyor hissemize...
Memlekette bir Hasan abi vardı. Muhatabını dinlerken, mahalli ağızın bütün özelliklerini kuşanarak, hep şöyle mukabele ederdi: "Doğru......