menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gönül Lisanıyla Şerh-i Şiir

8 0
09.07.2025

"Tohum saç bitmezse toprak utansın!

Hedefe varmayan mızrak utansın!"

Utanmak hissi büyük nimet... Farkındalık olmadan utanma olmuyor. Mahcubiyetten öte bir his utanmak... Her an huzurda olduğunun şuuruna erenler bilir utanmayı! Unutmayanlar utanabilir sadece... Utanma, gafletin kuşattığı çehrelerde otağ kurmaz!

Toprak niçin utansın? Tohumun, tohumu serpenin hiç mi kabahati yok? Toprak kadar cömert olamayanların toprağa söz söyleme hakkı var mıdır? Hele ki topraktan gelip toprağa gidenin aymazlığı ne kadar yersiz. Toprak... Vefa cevherinden nasipdar olmuş besbelli! Toprak utanacak hal ve fiillerle meşgul olmaz ki! Her zerresi zikr-i hâfi ile için için titreşir.

Mızrak da utanmamalı... Savuran kol ne güne duruyor? Demek ki kol, mızrağı ihlas içinde yüce bir niyetle fırlatmamış... Ya da hedefi göremeyecek kadar şaşı bakmış meseleye... Belki mesele dediğimiz hususta hiç samimi değilmiş! Kim bilir belki de Truva atı kabilinden aldatıcı bir nefermiş... Bütün bu ihtimallere bakınca, tohumu saçmak ve mızrağı fırlatmak hakiki zafermiş...

"Hey gidi Küheylan, koşmana bak sen!

Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!"

Küheylan koşacak elbet... Fıtratı bunu gerektirir. Çatlayıp çatlamayacağını bilmek muamma... Doğuran kısrak kabahatsiz elbet... Burada küheylanın harasına bakmak lazım... Seyisi onu fıtratına uygun mu yetiştirmiş? Yoksa ne iş olsa sürmüş mü? Sütçü beygiri muamelesi yapıp da bir gün uçmasını beklemişse...........

© Haber Vakti