Serencam
Bugün varız yarın yok... Fanilik burcunda nöbetimiz ne kadar sürer bilinmez. Çocukluk, gençlik, olgunluk ve ihtiyarlık... Belki bazılarını ikmal etmek yok nasipte... Ne gelmeye ne de gitmeye hükmümüz geçer. Ancak gelip geçeriz dünya adlı sahneden... Kimler geçmedi ki?
Sanki bu dünyaya kazık çakmış gibi, burnumuzdan kıl aldırmaz halimiz ne kadar da zavallı... Üç günlük beylik sürmek için devirdiğimiz çamlarsa cabası... Önünü arkasını düşünmeden sarf ettiğimiz sözler, işlediğimiz fiiller ve telafisiz işler... Değmeyecek olsa da değerli gelir tuhaf bir şekilde... Üstelik gözümüzü nasıl bağlarsa bu haller... Pişmanlık da uğramaz yüreciğimizin kıyısına...
Halbuki Yüce Yaradan insanların çoğunun hüsranda olduğunu bildirmiş. Bizimkisi bile bile lades değilse nedir? Ama yok! İnsanoğlu tevil sarhoşu... Kendi kendini kandıracak bir senaryo yahut bahane üretmekte pek mahir! Nefs kazanında kaynarken şekilden şekile girer batın ile zahir...
İnsanoğlu hakikatte hakikati yitirmek noktasında sırılsıklam uyaroğlu...........
© Haber Vakti
