|
Mustafa KutluYeni Şafak |
“Kültüre ihtiyaç” meselesini geçen haftaki yazımızda irdelemeye çalışmıştık. Bu defa devletin dahlini dile getirerek konuyu işlemeye...
Kayseri ile ilgili bir belgesel izledim. Vali, Belediye Başkanı, ilgili kişiler konuştu. Şehrin nüfusu bir buçuk milyon olmuş. ...
Uzun bir dersten çıkmıştı. Hava soğuk ve pusluydu. Puslu da değil düpedüz kirliydi, kurum yağıyordu sanki havadan. Trafik yine...
Üniversitede sınıf arkadaşıydık. Sadece merhabamız yoktu, bayağı hukukumuz vardı. Nasılsa yolda rastlaştık. “Ne var bunda” demeyin....
Rahmetli Nurettin Topçu ızdıraptan bahsederken şunları söylüyor: “Izdırap insanda kalbin varlığına ilk alâmettir ve onun dost gibi...
Hayvanları seveceğiz ama nerede onlar. Nereye gittiler? Meselâ hiç, çoktan beri hasretine yandığımız öküz’ü gören var mı?...
Köy boşalmış. Bir dağ köyü. Kırk elli hane var galiba. Boşalan evlerin bir kısmı çökmüş. İnsan buraya neden yerleşir ki? Ne bağ var,...
Adam memur. Küçük memur. İstanbul’da kirada oturuyor. Doğalgaz, elektrik, su faturası ödüyor. Yol parası veriyor. Bir oğlu lisede, bir...
Başı pare pare dumanlı karlı dağlardan, minik derelerden, pınarlardan birbirine karışa karışa çoğalan, taşlara çarpa çarpa...
Ellili altmışlı yıllar boyunca Erzincan’da tek bir cinayet işlendi. Kahveci Yaşar’ı vurmuşlar ama sebebi anlaşılamamıştı. Aynı...
Cuma, mübarek üç aylar içinde mübarek bir cuma günü. Bitti namaz, bitti “çevreyi nasıl korumalıyız” konulu hutbe. Artık dua ediyoruz....
Sarı saçlarını yastığa yaymış küçük kız bir masumiyet timsali olarak uyuyor. Kuşkonmazın minik yapraklarından süzülen gün ışığı...
Bir Yusufçuğun şeffaf kanadı üzerinde oturuyorum desem. Bu bir mecazdır. Mecazla hakikat arasında bir köprü vardır. Onu bilemedik lâkin...
Toprak uyandı. Çimen, çiçek göründü; tomurcuk patladı. Kuru yer, kuru dallar canlanıverdi. Yaprağın yeşili nasıl da parlıyor, baştan...
Adam zengin, beş-on kere hacca gitmiş. Öyle ki serveti yedi sülalesine yeter. Gidip kapısına dayanıyor: “Efendi şurada bir hayırlı iş...
Anlatacağım alelade bir hikâye. “Ne var bunda” denecek kadar basit. Ancak basit olanı anlamak zordur. İçinizden “Neden zor olsun...
Etrafta bir “yalnızlık” lafıdır gidiyor. Etmeyin eylemeyin kardeşim. Bizim inancımıza göre “Yalnızlık Allah’a mahsustur”, kul...
Fırından çıkan sıcak pidelerin buğusu kavrulmuş susam kokusuna karışıyor. Hangi mevsimde olursak olalım, marulun, kıvırcık salatanın...
Bir şey yap güzel olsun... Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin. - Güzellik karın doyurmuyor abi......
Millî Eğitim’de çalıştığım yıllarda arka sıraların “futbolcu” öğrencileriyle sıkı-fıkı olduğumuz günler çoktu. Bilhassa...
İstanbul’da, Karaköy Meydanı’nda, Akbank’ın önünde bir armut ağacı var. Her bahar çiçek açar, meyve verir. Kimi-kimsesi, arayanı...
Martıyı nasıl bilirsiniz, diye sorulsa, sanırım büyük bir çoğunluk; sevimli, saf, romantik, duruşu ve uçuşu, beyaz kanat vuruşuyla...
Ne çocuklarımız, ne torunlarımız bakır mutfak eşyalarını tanıyor. O kalaylı tasları, tencereleri, tavaları. Hiçbiri kalaylı bir...
İnsanı tanımak zordur. Öyle ki, yıllardır dost bildiğiniz biri, gün gelir öyle bir söz söyler, öyle bir hareket yapar ki şaşırır,...
Kar kalkmıyor kalacak. Bu duygu burada sabahlayacak. Kim ki o, hayra hizmet ediyor, mazluma kol kanat geriyor, yetim malı yemiyor, anlayın işte...
Yelkenlerini şişirmiş beyaz gemiler bulutların üzerinden geçiyor. Sen buraları tanıyorsun. Çok gezdin bu dağlarda. İşte Çatalkaya. Bu da...
Lodosun canı sağ olsun. Gerçi pek makbul sayılmayan bir rüzgârdır, denizi kabartır, balıkları ve insanı serseme çevirir ama olsun, havayı...
Bir küçücük yavru kedi. Annesini kaybetmiş arıyor asfaltlarda. Trafiğin en yoğun olduğu saatlerde. Annem acaba bu mudur diye bir Toyota...
Ölüm gelir. Engellenemez. Vakit-saat tamam olur. Can kuşu ten kafesinden uçar. Vücut soğur. Mezarlık ürkütür insanı. Son durak. Cenazenin...
Bir şey yap güzel olsun... Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin. - Güzellik karın doyurmuyor abi......
Kaç yıldır ondan haber alamamıştık. Neredeyse kaybolduğuna inanacak, yasını tutmaya kalkacaktık. Ama yas tutmak yasaktı. “Öldü”...
Otobüs kötüydü, çok kötü. Ne demek o, bir otobüs kötü olabilir mi? Yahu anlasanıza, yani delik deşik, her yanı vuruk, mermi yarası ve...