Kırk yıl önce İstanbul: Gezi yazıları Can pazarı (1)
Büyükşehir Belediyesi’nin Hasko Şirketi’ne havale ettiği, “Topkapı alt-üst geçit inşaatı” sürüyor.
Bu inşaatın izin verdiği şekilde ve trafiğe çizdiği istikamette seyretmek mecburiyetindeyiz.
Ayrıca burası bilindiği üzere otobüs terminallerinin bulunduğu yerdir. Burada irili-ufaklı arabalar, üzerlerine bir trafik polisi ordusu gelse bile yine istiklâllerini son damla kanlarına kadar muhafaza etmek için mücadele verirler.
Burası can pazarıdır.
İnsanlar, hayvanlar, otlar, ağaçlar, eşyalar, havaya varıncaya kadar. Seyir hâlindeki arabaların aniden durması; uzun, yorucu, yıpratıcı, yaz günleri güneş altında kavurucu, terden sırılsıklam edici beklemelerin, envai türlü kuyrukların oluşmasından hava kendini kurtarmak için kaçacak delik arar. Egzoz dumanından bir türlü kendini kurtaramayıp yenik düşer.
Kim bilir hangi semtin bir ahşap evinden dışarı atıldıktan sonra sokaklarda serseri bir hayata başlayan, bunun sonucu kaç göbektir korsanlığa soyunan kedi nesillerinden döl alıp türeyen bir sarhoş ve maceraperest kedi, kazara bu can pazarına düşmeyegörsün. Kendini o duvardan o duvara, o caddeden o caddeye, bir arabanın önünden ötekine atar. Seslerden, üzerine üzerine gelen heyula gibi araçlardan o kadar yılar ki, bazen kaçamaz olur, daha doğrusu dizlerinde derman kalmaz, bırakıverir kendini.
Boynunu büker.
Geçip giden araçlar zinciri için, bu zincirin bağlı olduğu şehir için, bu şehrin hayat damarlarından biri olan şu transit yol için bir kedinin ne önemi olabilir.
Artık asfaltlar boyunca kanlı kedi cesetleri.
Yollarda ezilmiş kedi gövdelerinden haritalar.
Ol sebepten biz de kendimizi kara yolu ile İstanbul’a gelmiş, Topkapı Otogarı’nda otobüsten inmiş,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d