Helal Olsun Âbit Han Abi…
Muş’ta 25 yıl önce Âbit Han ile evlenen Figen Han, 17 sene önce parmaklarında ve gözlerinde uyuşukluk yaşamaya başladı. Birçok sağlık kuruluşuna başvuran ancak sonuç alamayan Han’a, 17 yıl önce gittiği Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde MS hastalığı teşhisi konuldu. Hastalığı ilerleyen eşini bir an bile yalnız bırakmayan Âbit Han, 12 yıldır yürüyemeyen ve ellerini kullanamayan hayat arkadaşının bakımını yapıyor.
Eşinin tedavisi için elinden geleni yaptığını söyleyen Han, şöyle diyor:
“Eşimin rahatsızlığı parmakları ve gözlerindeki uyuşuklukla başladı. Sonra omuriliğine ilerledi ve yürüyemedi. Sonrasında ellerini de kullanamaz hâle geldi. Üç çocuktan sonra hastalık kendisini gösterdi. Bu süreçte hem hastalıkla mücadele ettim hem de çocukları büyütmeye çalıştım. Çocuklarım büyüdü; birini evlendirdik, diğeri üniversite son sınıfta okuyor, en küçüğü de üniversite sınavına hazırlanıyor. Sabah kalkar kalkmaz eşimi uyandırıp elini yüzünü yıkarım, kahvaltısını ve ilaçlarını veririm. Günümüz hep bir arada geçiyor.”
Günümüzde böylesine sadakat ve vefa örneklerine ne kadar da az rastlıyoruz. Sıradanlaşan hayatlar içinde, bu tür fedakârlık hikâyeleri yüreklere dokunan birer ışık gibi… İşte tam da bu yüzden “Helal olsun Âbit Han Abi!”
Helal olsun!
Bu çağda unuttuğumuz, özlem duyduğumuz ama aslında en çok ihtiyacımız olan “iyi örnek”lerden biri…
Anlatmaya devam ediyor:
“Emekli olduktan sonra kendimi eşime adadım. Tekerlekli sandalye ile dışarı çıkarıp gezdiriyorum. Evlendiğim ilk gün eşime nasıl sevgi duyduysam, şimdi de yüreğimde aynı sevgiyi hissediyorum. Eşime söz verdim, ölene kadar onun tüm bakımını üstleneceğim. İlk günkü aşkla eşime sevgi duyuyorum. Emekli olduktan sonra eşimin........
© İnsaniyet
