Çözüm süreci denildi. Barış lazım denildi. Analar ağlamasın denildi. Ana dilde ulusal kanallar açıldı. Üniversitelerde Ana dilde bölümler açıldı. Demokrasiden, özgürlükten bahsedildi. Aslında atılan adımlar olumlu bir hava esmesine de sebep oldu. 1984’ te başlayan terör belasını bitirmek için siyasetçiler, iş insanları, sivil toplum örgütleri, sanatçılar… vs inisiyatif aldılar.

2009 ile 2015 yılları arasında ki kimine göre çözüm kimine göre çözülme süreci olan bu açılım hedefe ulaşmadan sonlamıştır. Biz toplum olarak maalesef biraz balık hafızalıyız. Geçmişte bu konu ile ilgili yapılan açıklamaların verilen demeçlerin bir kısmını sizler için derlemek istedim.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik bu süreç için "Ya biz bu meseleyi çözeriz ya bu mesele bizi çözer" dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli "Açılım tuzağına düşmeyin" açıklamasını yapmıştı.

Cemil Bayık, PKK'nın tamamen silah bırakması için öne sürdükleri şartların en başında "anayasal güvence" ve "Öcalan’a özgürlük" olduğunu açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD'nin Türkiye'nin güneyinde devlet kurma girişimleri ile ilgili olarak, tüm dünyaya sesleniyorum. Bedeli ne olursa olsun, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin güneyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz açıklamasını yapmıştır.

Malumunuz daha sonra 2015 genel seçimlerinden sonra doğu ve güneydoğuda birçok il ve ilçede hendek barikat operasyonları ile çözüm süreci yerini savaş sürecine bırakmıştır.

KCK Eş Başkanı Cemil........

© Günışığı Gazetesi