11 Ekim’de Bitcoin’in çöküşü, aslında yeni bir savaşın sessiz ilanıydı. Bu savaş tanklarla, uçaklarla değil; veriyle, algoritmalarla ve dijital rezervlerle yürütülüyor.

Dünya yeniden ikiye bölünüyor — ama bu kez sınırları haritalarda değil, blok zincirlerinde çiziliyor.

Tarihin bir döngü gibi ilerlediğini söyleyen Giambattista Vico’yu hatırlayalım. 1944’te Bretton Woods’ta altın doların kollarına teslim edilmişti. Bugün, aynı sahne bu kez dijital düzlemde oynanıyor.

Ancak sahnede bu kez altın değil, Bitcoin; dolar değil, veri var.

Ve perdeyi açan isimler ekonomistler değil, teknokratlar, yapay zekâ mühendisleri ve devlet algoritmaları.

Dijital Bretton Woods’un Gölgesi

Washington’un stratejisi artık açık:

ABD, Bitcoin’i “kontrollü rezerv” statüsüne taşırken, onu dijital dolar sisteminin uzantısı haline getirmeye çalışıyor.

Trump yönetimiyle birlikte bu niyet artık gizlenmiyor.

Çünkü Bitcoin, küresel sermayeyi yeniden dolar eksenine bağlamak için mükemmel bir araç:

Devlet kontrolü olmadan “özgür”, ama gerektiğinde politik olarak diz çöktürülebilir bir dijital metal.

Bu yeni Bretton Woods, fiziksel altını değil, algoritmik itibarı teminat olarak alıyor.

Artık güven kasalarda değil, kodlarda saklı.

Ama o kodların sahibi kim?

İşte dünyanın asıl sorduğu soru bu.

Çin: Dijital Yuan........

© Günışığı Gazetesi