menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sosyal ya da toplumsal cinayetler ülkesi

31 3
14.08.2025

Sosyal/toplumsal cinayet" kavramı, toplumsal, ekonomik veya siyasi koşulların sistematik biçimde insanların yaşamını tehlikeye atması ya da ölümüne yol açması için kullanılan bir ifade ve ilk olarak Engels’in “İngiltere’de Emekçi Sınıfın Durumu” eserinde kullanılmıştır. Engels, kötü çalışma koşulları, düşük ücret, sağlıksız barınma, yetersiz beslenme ve devletin/sermaye sahiplerinin bu durumu bilerek değiştirmemesi sonucunda ölümlerin yaşanmasını “toplumsal cinayet” olarak tanımlar. Bu kavram bireysel suç hukukunun alanından ziyade sosyoloji, siyaset bilimi ve toplumsal adalet tartışmalarının merkezinde yer alır; sorumluluk, sistemin kurucu ve sürdürücü unsurlarına aittir. Devlet, şirketler veya toplumun belli kesimleri gibi kollektif aktörlerin sorumlu olduğu, ihmal, sömürü, ihmalkar politikalar veya bilinçli sürdürülen riskli koşullar sonucu gerçekleşen, tesadüfi değil, “fıtrat” asla değil, sistemin yapısal özellikleri ile ilişkili gerçekleşen bu ölümlere güvenlik önlemi alınmayan madenlerde çalıştırılan işçi cinayetleri, sağlık hizmetlerinin yetersiz bırakılmasıyla gerçekleşen ölümler, çevre kirliliği sonucu zehirlenmeler veya kanserlerde artış, yetersiz konut politikaları nedeniyle soğuk, açlık ve/veya güvensiz yapılarda ölümler örnek gösterilebilir. Bu örnekleri okurken son yıllarda tanıklık ettiğimiz tüm acılar gözünüzün önüne gelmiştir.

Pandemi döneminden beri Türk Tabipleri Birliği bu kavramı sık sık kullanmak zorunda kaldı, ne yazık ki!........

© Evrensel