Hukukun üstünlüğü devletin tarafsızlığını gerektirir
Hukukun üstünlüğü hür ve medenî bir toplum için vazgeçilmez öneme sahiptir. ‘’Hukukun üstünlüğü’’ varlığını bir cebrî iktidar organizasyonu olan devlete borçlu olmayan, aksine onun işleyişini kayıtlayan ve hukuk yapımında ona yön veren bir üst ilkedir. Başka bir deyişle, bu anlayışta egemen olan devlet değil hukuktur; devlet hukukun değil, hukuk devletin üstündedir.
Hukukun üstünlüğü ideolojik devletle bağdaşmaz. Çünkü hukukun üstünlüğü kişilere devlet gücü karşısında güvence sağlamayı amaçlarken, ideolojik devlet kişileri resmî ideolojiye ve keyfî otoriteye bağımlı hale getirmeyi amaçlar. Hukukun üstünlüğünün işlevsel olması, başka şeyler yanında, devletin kendisini pozitif projesi olan bir ideolojiyle veya kapsayıcı bir felsefe yahut dünya görüşüyle özdeşleştirmekten kaçınmasına bağlıdır. Kısaca bu ilke devletin ideolojik bakımdan tarafsız olmasını gerektirir.
Kendisini kapsayıcı bir doktrinle tanımlayan devlet yurttaşları arasında ideolojilerine, dünya görüşlerine veya hayat tarzlarına göre ayrım yapma eğiliminde olacaktır. Böyle bir devlet yurttaşları arasındaki ideolojik, dinî ve mezhebi farklılıklar karşısında tarafsız kalamaz; tam aksine kendi ideolojisine veya dünya görüşüne........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d