Bu vesile ile Çarşamba kitap fuarında yaşadığımız birkaç hâdiseyi kayıtlara geçirmek istiyoruz. Kitap fuarının açılması ile birlikte kitapseverler standımızı ziyaret etmeye başladılar. Her fuarda yaşadığımız gibi muhtaç gönüller Kur’ân hakikatlerinin cezbiyle standımızı ziyaret ediyorlar. Bütün alâkaları kırmızı kitaplar olan Risale-i Nurlara müteveccih oluyor. Onlarla Risale-i Nurlar üzerine sohbetler yapıyoruz. Bir çoğu “Risale-i Nur’u biliyoruz, sohbetlere katıldık, kitapları okuduk ancak devam edemedik” diyorlar. Bu vaziyet bizim için son derece memnuniyet verici oluyor. Demek maya tutmuş. Son senelerde yaşanan içtimaî hâdiseler ne yazık ki insanlarımızı Risale-i Nur mekânlarından uzak tutmaya sebep olmuş. Bunu bizzat ziyaretçilerin hâlinden anlıyoruz. Ancak “Millet uyanmış; mugalâta ve cerbeze ile iğfal olunsa da devam etmeyecektir. Hakikat telâkki olunan hayalin ömrü kısadır. Feveran eden efkâr-ı umûmiye ile o aldatmalar ve mugalâtalar dağılacaktır ve hakîkat meydana çıkacaktır, inşâallah..“1 Böylece “Risale-i Nur, dikkatle okuyan kimseye öyle bir fikrî, ruhî, kalbî intibah ve uyanıklık veriyor ki, bütün böyle aldatmalar, bizi Risale-i Nur’a şiddetle sevk ve teşvik ve o dessas münâfıkların maksatlarının tam aksine olarak bir tesir ve bir netice hâsıl ediyor.”2 Zaman müfessiri kaydını izhar ediyor ve insanlar tekrar fıtratlarının gereği olan hakikate müştak ve müteveccih olarak bu eserlerle hemhâl olmaya ve okumaya iştiyak duyduklarını ifade ediyorlar. Şunu da ifade edebiliriz ki Risale-i Nur Anadolu’ya kök salmış, onu hiçbir kuvvet Anadolu’nun sinesinden çıkarıp atamaz.

ANKARA’DAN KÜÇÜK SÖZLER

Ankara Cebeci’de ikâmet eden aslen Vanlı ve Samsun mezunu Ömer kardeşimiz fuarın ilk günlerinde bizi arayarak “Ağabey sizlere 1000 adet Küçük Sözler........

© Yeni Asya