|
![]() |
![]() Risale-i NurdanYeni Asya |
Şimdi yüz otuz risalede bir tek risalenin yüz sahifesinde bir sahife muannid insafsızların nazarında hata bile olsa, o yüz bin sahife olan yüz...
Şu Notada, Avrupa fünunu ve medeniyeti, Eski Said’in fikrinde bir derece yerleştiği için Yeni Said harekât-ı fikriyede seyrettiği zaman,...
Bismihî sübhanehû... iddet-i şefkat ve rikkatten, bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber manevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i...
Bismihî sübhanehû... iddet-i şefkat ve rikkatten, bu kışın şiddetli soğuğuyla beraber manevî ve şiddetli bir soğuk ve musibet-i...
Hem cismanî ihtiyaç gibi manevî hâcât dahi muhteliftir. Bazısına insan her nefes muhtaç olur: cisme hava, ruha Hû gibi. Bazısına her saat:...
Mahzen-i mu’cizat ve mu’cize-i kübra olan Kur’ân-ı Hakîm, nübüvvet-i Ahmediye (asm) ile vahdaniyet-i İlâhiyeyi, o derece kat’î ispat...
Acaba bütün efâzıl-ı benî Âdem’i arkasına alıp, arz üstünde durup, Arş-ı A’zama müteveccihen el kaldırıp dua eden şu şeref-i...
(Dünden devam) Üçüncüsü: İslâmiyetin hayat-ı içtimaiyeye dair bir kanun-u esasîsi dahi, bu hadis-i şerifin [“Mü’min için...
(Dünden devam) Meselâ, İslâmiyet milliyetiyle 400 milyon hakikî kardeşin her gün [“Allah’ım, bütün mü’min erkek ve kadınları...
(Dünden devam) • İslâmiyetin İkinci Bir Kanun-u Esasîsi: Şu hadis-i şeriftir: “Seyyidü’l-kavmi hâdimühüm” [Bir kavmin efendisi,...
Ben çok hasta olduğum ve siyasetle alâkasız bulunduğum halde, Adnan Menderes gibi bir İslâm kahramanı ile bir sohbet etmek isterdim. Hal ve...
İşte şu zat, şu mevcudat Hâlık’ının vahdaniyetinin hakkaniyeti derecesinde hak bir bürhan-ı nâtık, bir delil-i sâdık olduğu gibi,...
İşte bak: Ne kadar merakaver, ne kadar câzibedar, ne kadar lüzumlu, ne kadar dehşetli hakaikı gösterir ve mesâili ispat eder. Bilirsin ki, en...
İşte bak: Şu cezire-i vâsiada vahşî ve âdetlerine mutaassıp ve inatçı muhtelif akvamı, ne çabuk âdât ve ahlâk-ı seyyie-i...
Hem o nur ile; kâinattaki harekât, tenevvüat, tebeddülât, tagayyürat, manasızlıktan ve abesiyetten ve tesadüf oyuncaklığından çıkıp,...
Ey asâkir-i muvahhidîn! Otuz milyon Osmanlı ve üç yüz milyon İslâmın namusu ve haysiyeti ve saadeti ve bayrak-ı tevhidi, bir cihette sizin...
O nuranî bürhan-ı tevhid, nasıl ki iki cenahın icma ve tevatürüyle te’yid ediliyor; öyle de, Tevrat ve İncil gibi kütüb-ü semaviyenin...
Risalet-i Ahmediyeye dairdir. ["Ben sözlerimle Hz. Muhammed’i (asm) övmüş, güzel göstermiş olmadım; aksine Muhammed Aleyhissalâtü...
Şuursuz esbab, elbette bir gayeyi düşünüp çalışmaz. Hâlbuki görüyoruz; vücuda gelen her mahlûk bir gaye değil, belki çok gayeleri, çok...
[Allah her şeyin yaratıcısıdır ve O her şey üzerinde hakkıyla görüp gözeticidir. (Zümer Suresi: 62)] Kâinatta, esbab ve müsebbebat...
Hem mümkün olur mu ki, bu kâinatı bütün esmasının kemâlâtını ifade eden masnuatla tezyin ederek seyir için garib ve ince sanatlarla...
Hikâyede bir yaver-i ekremden bahsedilmiş ve denilmiş ki: Kör olmayan herkes onun nişanlarını görmekle anlar ki, o zat, padişahın emriyle...
Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, nur-u Muhammedî (asm) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebidir. Eğer...
İkinci Nokta: Mevcudat iki vecihle icad ediliyor: Biri, ibda ve ihtira tabir edilen hiçten icaddır; diğeri, inşa ve terkib tabir edilen, mevcut...
Evvela: Mevlid-i Şerifinizi ruh u canımızla tebrik ediyoruz. Ve muvaffakiyetinizi ve Nurların fevkalade tesirli intişarlarını sizlere müjde...
Çünkü şahsî kuvveti o kadar eser gösterebilir. Fakat askerlik tezkeresiyle bir kumandan-ı a’zama intisab ve istinad eden bir adam, kendi...
Âşiren: Bir yolda dokuz ihtimal-i helâket, tek bir ihtimal-i necat varsa, hayatından vazgeçmiş mecnun bir cesur lâzım ki, o yola sülûk...
Hâmisen: Enbiyanın ekseri Şarkta ve hükemanın ağlebi Garbda gelmesi kader-i ezelînin bir remzidir ki, Şarkı ayağa kaldıracak din ve...
[Şüphesiz namaz, mü’minlerin üzerine belli vakitler için farz olarak yazılmıştır. (Nisâ Suresi: 103)] [Ey mebuslar (vekiller)! Muhakkak...
İsm-i Ferd’in cilve-i a’zamı güneş gibi zâhir olmakla beraber, vücub derecesinde bir makuliyet ve hadsiz bir kolaylıkla kabul edilir. Ve o...
Kâinatın âlemleri, envaları ve unsurları öyle birbiri içine girift olarak girmiştir ki, kâinatın heyet-i mecmuasına mâlik olmayan bir...
Zeminin yüzünde madenî maddelerin, unsurların ve câmidat mahlûkatın gayet muntazam, fakat gizli sikkelerinden kat'-ı nazar, yalnız iki yüz...
"De ki: O Allah birdir. (İhlâs Suresi: 1)" ayetinin bir nüktesini ve Vahid ve Ehad isimlerini tazammun eden bir İsm-i A’zam veya İsm-i...
Evet, ism-i Hakîm’in cilve-i a’zamından olan hikmet-i amme-i kâinat, iktisad ve israfsızlık üzerinde hareket ediyor, iktisadı emrediyor. Ve...
İşte gel, güneş ile muhtelif on iki seyyarenin muvazenelerine bak. Acaba bu muvazene, güneş gibi, Adl ve Kadîr olan Zat-ı Zülcelâl’i...
[Hiçbir şey yoktur ki, hazineleri Bizim yanımızda olmasın. Her şeyi Biz belirli bir miktar ile indiririz. (Hicr Suresi: 21)] ayetinin bir...
Afyon Ağır Ceza Mahkemesine! Makam-ı iddianın habbeyi kubbe yaparak, iftiharla kabul ettiğim Üstadıma ve Risale-i Nur’a hizmetimle, beni...
Meselâ onlardan değil hikmet, inayet, rahmet, iaşe, ihya gibi bedihî hakikatler ve vahdanî deliller, belki yalnız tanzif fiili Kâinat...
İşte bu tek fiil, yani, bir tek hakikat olan tanzif, ism-i Kuddüs gibi bir İsm-i A’zam’dan, kâinatın daire-i a’zamında görünen bir...
Hem zeminin yüzünde her sene mevt ve hayatın değişmeleri ve dövüşmeleri yüzünden, yüz binler hayvanat milletlerinin cenazeleri ve iki yüz...
Bu Kuddüs Nüktesi, Otuzuncu Söz’ün Zeylinin Zeyli olması münasiptir. [“Yeri de döşeyip düzenledik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.”...
["O her şeyi en güzel şekilde yarattı." (Secde Suresi: 7)] ayetinin bir sırrını izah eder. Şöyle ki: Her şeyde, hatta en çirkin görünen...
Evet, nasıl ki ism-i Hakem ve Hakîm’in cilve-i a’zamı ile, a’zamî derecede risalet-i Ahmediyeyi iktiza ediyor; öyle de, Esma-i Hüsnadan...
İki Meseledir. Birinci Mesele: Sâni-i Zülcelâl, ism-i Hakîm’in muktezasıyla, her şeyde en hafif sureti, en kısa yolu, en kolay tarzı, en...
Deme: “Zaman değişmiş, asır başkalaşmış; herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder, derd-i maişetle sarhoştur.” Çünkü ölüm...
Sen, kudreti nihayetsiz bir Kadîr, rahmeti hadsiz bir Rahîm-i Zat-ı Zülcelâl’in memlûküsün. Öyle ise sen, kendi hayatını kendine...
Onuncu Söz’de işaret edildiği gibi, bir Sâni-i Hakîm ve gayet hikmetli bir usta, bir sarayın her bir taşında yüzer hikmeti hassasiyetle...
Demek bu semavî lâmbalarda gayet harika bir intizam var. Ve onlara çok dikkatle bakılıyor. Güya o pek büyük ve pek çok kütle-i nâriyelerin...
Bu muhteşem saray-ı kâinatın damı, gayet intizamlı, mizanlı, hadsiz elektrik lâmbalarıyla tezyin edilmiştir. Fakat o kadar harika bir...
Aynı ceninin kendisine özel ferdî farklılıklarıyla tecellisi de ehadiyete işaret olmaktadır. Ceninde, ferdî farklılık ve geneldeki...