menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dijitalleşme tuzağı!

13 0
26.05.2025

Sinema salonları seyirci sayısında dibi gördü. Mart ayının son haftası, tarihin en düşük hasılat yapılan dönemlerinden biri oldu. Büyük film projeleri ya iptal ediliyor ya da rafa kaldırılıyor. Hazır yapımlar da bekletiliyor. Sinemacılar 1990’larda olduğu gibi kısır bir döneme girdiklerini söylüyor. Küresel dijital film platformları sektörü işgal etti. Ama artık kaliteli filmlerin çekilmediği de ortada. Basılı gazetelerin toplam tirajı uzun zamandır 1 milyonun altında. 100 binin üstünde basan iki gazete kaldı. Birincisi Türkiye. 30 ulusal gazetenin 13'ünün tirajı 14 binden az. Asırlık Cumhuriyet gazetesi 13 bin satamıyor... Dijitalleşme gazeteciliği dönüştürdü. Ama holiganlığa varan taraftarlık, daralan dağıtım ve atalete yol açan ajans bağımlılığı bir yana mevcut muhtevanın dijitale kaptırıldığı da ortada. Yayıncılık sektörü pandemiden sonra belini doğrultamadı. Basılan yıllık kitap sayısı 400 milyon bandında ama sayısal çoğunluk niteliğe yansımıyor. Yarısı test ve kaynak kitabı. Yeni nesil kâğıttan uzaklaştı. Ama artık kaliteli kitapların çıkmadığı da ortada. Televizyonlarda kısır döngü var. Dizilerin kalitesi ve sayısı düştü. Sabah kuşağı programları rezalet. Haber kanalları aynı isimlerle günü dolduruyor. Televizyonlar eskisi gibi kazanamıyor. Ama nitelik ve özel içerik problemi yaşandığı da ortada. Para ve reklam dönüştürür. Zaman, geleneksel mecraların aleyhine işledi, işliyor. Türkiye'de geçen sene 213 milyar lira civarında medya reklamı gerçekleşti. Bunun yüzde 74,2'si dijitale gitti. Televizyonun oranı yüzde 18,2'de kaldı. Radyo 1,6 oldu. Yazılı basının payı yüzde 0,8. Radyonun yarısı, Influencerlerin beşte biri... Oysa on yıl önce reklam yatırımlarının yüzde 52'si televizyona aitti. Basının payı yüzde ,3 idi. Dört........

© Türkiye