Birlikten doğan lezzet şöleni: Hatay mutfağı zenginliğinden taviz vermiyor
Hatay mutfağı, kültürel çeşitlilik ve coğrafi zenginlikle harmanlanmış, orijinal bir lezzet mirasıdır. Baharatlardan zeytinyağına kadar her ögenin dengeli kullanıldığı bu mutfak, Türkiye’nin en iddialı mutfaklarından biri olmayı sürdürüyor. Mutfak kültürünün sıradanlıktan çıkarak çeşitlenip özelleşmesinde tüm dünyada olduğu gibi ana etkenler; ekolojik çevre, inanç, kültürel birikim, sosyal ve etnik gruplar, eğitim düzeyi ve kültürel mirasın toplamının damak zevkleri ile bütünleşmesi olarak sıralanabilir. Bu bütünleşme HATAY yemek kültüründe oldukça yoğun olarak hissedilir. Coğrafik olarak yerleşim yerinin tarım ve hayvancılığa uygun olması, iklim şartlarının tarım ve hayvancılık için aranan şartları taşıması doğal olarak üretimi güçlendirmiş ve çeşitlendirmiştir. Hatay çevresinde yer alan yüksek rakımlı dağlar birçok aromatik ve çok sayıda endemik bitki için önemli bir alan oluşturmuş. Hatay, Anadolu ile Orta Doğu dolayısıyla Mezopotamya arasında bir köprü konumunda. Doğu ile Batı kültürünün kesiştiği bir noktada yer alması nedeniyle sürekli kültürel bir alışveriş söz konusudur. Hatay; ana yolların geçiş noktası olarak kalmamış, doğudan gelen ve tarihte İpek Yolu diye adlandırılan ticaret yolunun da önemli bir kavşağı ve bir ticaret merkezi olmuştur. Denize kıyısı olması ise Hatay’ı bilhassa mutfak kültürünün zenginleşmesi ve çeşitlenmesi bağlamında oldukça iddialı bir konuma getirmiştir. Diğer taraftan Hatay’da birçok dinden ve inançtan insanlar bir arada yaşamaktadır. İnsanların yüzyıllardan beri beraberliği doğal olarak kültürel zenginliği artırmış ve bu artış da toplumsal hayata sanata, örf, âdet ve mutfak geleneklerine de yansımıştır.
GIDANIN YERİ ÇOK BAŞKA
Hatay, Akdeniz Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi illeri ile Anadolu mutfak kültürü çerçevesinde ortak gelenekleri paylaşırken onlardan farklı ve kendine özgü bir mutfak geleneği oluşturup günümüze kadar taşımıştır. Yiyecek ve içecek çoğu insana hayatı sürdürmek için gerekli gibi görünse de Hatay’da yaşayan halklar için basit bir olay değildir. Bugün, yaşanan büyük depremin izleri hâlâ yoğun olarak hissedilirken evlerde, çarşılarda hemen her yerde, günün her saatinde bir yemek hareketliliği görmek mümkün. Şüphesizdir ki mutfak kültürü adına her türlü öge insanların ruhsal doyumlarına yönelik farklı içeriklere işaret eder. Buradan hareketle mutfak kültürü bir toplumda var olan sınıf farklılaşması ve sınıfsal ayrımları yansıtır. Kentsel ve kırsal........
© Türkiye
