Diğer

T24 Haftalık Yazarı

07 Eylül 2025

Gökcan Sanlıman

Gökcan Sanlıman, kariyerinin altıncı albümü “Nasıl Hayat?”ı tüm dijital platformlarda dinleyicileriyle buluşturdu. Modern ve enerjik sound’unu, depresif ve romantik bir iç dünyayla bir araya getiren Sanlıman, yedi şarkıdan oluşan albümünde, hayatın iniş çıkışlarını derinlere daldığı bir yolculukla eşliğinde anlatırken, modern elektronik altyapılar, pop-rock tınıları ve canlı enstrümanlarla orijinal bir tarz yakalıyor.

Gökcan Sanlıman’ın uzun bir çalışma sonunda ortaya çıkardığı “Nasıl Hayat?”, prodüksiyon üzerinde çokça düşünülmüş şarkı sözleriyle dikkat çekerken enerjisiyle de dinleyicinin kulağında başka bir yere oturuyor. Gökcan Sanlıman’la yeni albümünü ve albüm konseptinde ilerleyen duygu dünyasını konuştuk.

- Röportajlarında genel minvalde şarkının yazarına ait olması gerektiği, kendi ruh halini yansıtması gerektiğini düşündüğünü söylüyorsun. Ben de sanatçısının eserini önce “kendi” için üretmesi gerektiğine katılıyorum. Ancak senden çıkan bir şarkı, bir başkasında bambaşka bir duyguya neden olabiliyor. Bu durum seni nasıl hissettiriyor? “Duygu aktarımı” dediğimiz şey bu olsa gerek sanırım…

İnsan bireysel olduğu kadar kolektif bir varlık, toplu bir bilincimiz ve ortak duygularımız var. Sanatın her türlü formunun önemi ve ruha iyi gelmesinin sebebi de bu bence. Duygudaşlık. Böyle hisseden sadece ben değilmişim dediğiniz olmuştur bazı şarkılarda. Burada da sanatçının kendinden yola çıkarak üretmesi konusu devreye giriyor. Hislerden yola çıkılarak yaratılan bir eser akıl engeline takılmazsa dil, din ve ırk gözetmeksizin herkes tarafından sahiplenilebilir. Bir noktada kişi de eseri kendi yaşadıklarından yola çıkarak yorumladığı için buluşma -ya da dediğiniz gibi aktarım- tam olarak burada gerçekleşiyor. Benim senaryomda ise bu iletişim aracı müzik. Günlük hayatta duygularımı çok rahat ifade edebildiğimi düşünmüyorum bazen, o yüzden........

© T24