menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

BU DÜNYA ÇOK SIKICI

4 0
15.11.2025

Sınıf kapısını hafifçe aralayıp içeriye bir göz gezdirdiğinizde şöyle bir manzara ile karşılaşma ihtimaliniz artık çok yüksek?

Olduğu yerde istemsizce sallanan bir çocuk, bir diğeri sesten rahatsız kulaklarını kapatmış, başka biri öğretmenin gözünün içine bakmasına rağmen aslında orada değil. Öğretmen nefes nefese dersi işlemeye çalışıyor, sınıf kalabalık, dinler gibi görünen ama aslında dinlemeyen çocuklar. Pandemi sonrası okulların koridorlarında görünmez bir çığlık dolaşıyor.

Peki ne oluyor bize? Çocuklarımız neden sınıfta duramıyor? Onlar gerçekten "yaramaz" mı, yoksa biz mi onların nörolojisini altüst eden bir çağ kurguladık?

Bu soru üzerine karşımıza şöyle bir önerme çıkıyor:

Çocuklarımızın beyni, dijital çağın hızına göre ayarlandı; gerçek dünya artık onlara "sıkıcı" geliyor.

Dopaminin Kıskacındaki Nesil

Yıllarca "dikkat eksikliği olan çocuk ekranı sever" diye düşündük. Ekran karşısında daha sakin, duruyor ve bazı şeyleri daha iyi kavrıyor gibi bir algı vardı. Meğer mesele bunun tam tersiymiş: Ekran, dikkat eksikliğini artıran bir sebep.

Yapılan bilimsel çalışmalar, mobil telefon ve televizyon maruziyetinin çocukluk çağı DEHB riskini nedensel olarak artırdığını ortaya koyuyor. Bu artık bir varsayım değil; bilimsel bir gerçek.

Çocuklar saniyede yüzlerce uyaranla karşılaşıyor. Görüntüler akıyor, sesler patlıyor, ödül pıt diye geliyor. Beyninin dopamini buna alışıyor.

Sonra çocuğu sınıfa oturtuyoruz. Öğretmen konuşuyor, tahta sabit, ödül gecikmeli.

Beyin bunun adına tek........

© Samsun Son Haber