COP30 bitti şimdi sıra bizde
Bu yıl COP30 için, ev sahibi ülkenin “uygulama yılı”nı ilan etmiş olması, Amazon kıyısında yapılması, iklim eyleminin artık kelimelerden çıkıp sahaya ineceği yönündeki güçlü söylemler. Hepsi umut vericiydi. Ancak sonuçlar, beklentilerin gerisinde kaldı. Fosil yakıtların aşamalı olarak terk edilmesine ilişkin net bir taahhüt YİNE yok. Adaptasyon finansmanı artırılıyor, evet Ama hangi yıl başlayacağı, kimlerin katkı sağlayacağı, bağlayıcı olup olmadığı hâlâ muallakta.
Bilim, “1,5°C sınırını aşmamak için fosil yakıtlardan sistematik çıkış” derken; diplomasi HER TOPLANTIDA OLDUĞU GİBİ “bu konuyu bir sonraki zirveye bırakalım” diyor. Uluslararası iklim diplomasisi büyük cümleler kuruyor ama küçük adımlar atıyor. Bu zirvede de öyle oldu.
Ancak Türkiye için önemli bir diplomatik kazanım var:
Gelecek yıl COP31’in ev sahipliği Türkiye’ye verildi. Bu karar sadece bir organizasyon meselesi değil; Türkiye’nin iklim diplomasisinde yeni bir konumlanışı.
Bu noktada, 2 ay önce yine bu köşede yazdığım şu değerlendirmeyi hatırlatmak istiyorum:
“Ülkemizde yoğun bir çalışma söz konusu. COP31 için seçilen il bile belli; Antalya. Son BM toplantısı bu çalışmaların anlatılması için de harika bir platform oldu bizim için. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, The Guardian’a bu........© Muhalif





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein