menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yaşayan Taş Romanına Dair

23 6
08.08.2025

Birgül Yangın Aslanoğlu’nun yazdığı ve mart ayında Hece Yayınları'nın Genç Hece serisinden çıkan “Yaşayan Taş”, distopik bir roman hüviyeti taşısa da okuruna umut aşılaması ve mutlu bir sonla bitmesiyle farklı bir konuma sahiptir.

112 sayfadan oluşan kitabın kapağında temsili bir Yaşayan Taş Çiçeği resmedilmiş. Kapak ilk bakışta iddialı görünmese de romanı okuduktan sonra zihinde anlam kazanarak okuru yeniden yorum yapmaya yönlendiriyor.

Roman, ilginç ve orijinal kurgusuyla okuru ister istemez içine çekiyor. Romanı bitirdiğimizde, farkında olmadan ne kadar çok nimetin içinde yaşadığımızı anlıyoruz. Bu nimetlerden biri de koku duyumuzdur. Korona günlerinde geçici bir süre kaybettiğimiz bu duyumuzun önemini biraz anlamış olsak da bu romanı okuyunca değerini çok daha iyi kavrıyoruz.

Romanda, Amazonya adlı bir ülkede yaşayan insanların trajik hikâyesi anlatılıyor. Bu insanlar, koku duyuları ellerinden alındığı için bu yetenekle birlikte pek çok melekelerini de kaybetmişler.

Bir söyleşide yazar, bu kitabı hangi duygularla ve ne amaçla yazdığına dair şu değerlendirmelerde bulunmuş:

“Koku, bizim için yalnızca bir duyusal deneyim değil; hafızayla, geçmişle, kimlikle kurduğumuz en güçlü bağlardan biri. Peki ya bu bağ koparılırsa? Yaşayan Taş, koku duyusundan yoksun bırakılmış, geçmişi unutturulmuş ve sorgulama yetisi törpülenmiş bir toplumun içinde iki karakterin, Anemon ve Itır’ın mücadelesini anlatıyor. Bu roman, bireyin bastırılmış olanla yüzleşme cesaretini bulduğu, unutturulmuş bir efsanenin izini sürdüğü bir hafıza yolculuğu aslında.”

Hafıza deyip de geçmemek lazım. Toplumsal hafızasını yani tarihini, kültürünü, inançlarını ve değerlerini kaybetmiş milletler mankurtlaşarak birilerinin oyuncağı haline döner. Hafıza bir nevi kimlik ve kişiliktir. Koku ve hafızanın önemi, kitabın tanıtım bülteninde çok güzel belirtildiği için aynen aktarmak istiyorum:

“Koku… Hatıraların en güçlü kilidi, duyguların en derin yankısı! Peki ya bu kilit........

© Milat