“Köroğlu’nun Delileri” nam kitabın kritiği budur!
Aycı Mehmet’in gayreti, Köroğlu ve delilerinin himmeti, Ergezenzade Ömer Faruk Ağa’nın delaleti ve Tanrı Teâlâ’nın tevfiki ile gümbür gümbür bir kitap çıktı Genç Hece Yayınlarından…
Dokuz kapıdan girip doksan dokuz berzah geçip ecinnisinden ecnebisine, insinden cinnine, nebatatından hayvanatına, cemadatından kâinatın görünür görünmez âlemlerine kadar derin mevzulara at kişnemesi, kılıç kalkan sesleri, yiğitlerin hay huyları arasında girdik.
Dedem Korkut’tan tevarüs eden kadim bir ocağı tüttüren Köroğlu, kendisine emanet edilen bu ocağın közlerini Aycı Mehmet’in sözlerine tevdi etmişe benzer.
Köroğlu aydur:
Köroğlu, kılıcım kında
Gör meydanı çıktığında
İyi günde kötü günde
Yedi deli yoldaşım var
Yedi deli yoldaşın yoldaşlığında, yetmiş veli haldaşlığında o mecradan bu mecraya, o maceradan bu maceraya atılan Köroğlu, kıratı ve delileri okuru bir zaman yolculuğuna çıkarıyor.
Bu yedi delinin; Kara Deli’nin gözlerine mil çekilen Koca Yusuf olduğunu, Tebrizli Alma Haydar Oğlu Cüce Ruşen Ali’nin Cüce Deli olduğunu, Ak Deli’nin Boz Geyik’e Binip Kırat’la yarıştığını, Köroğlu’nun Münafık Cinci Sarı Çıyan’ın Elinden Cinleri Kurtarması, İnce Deli’nin insan suretinde Köroğlu’na görünmesi, Hekim Kula’nın Koca Deli olduğu, geçmişte İslam diyarından kaçırılan ve nihayetinden aslını neslini öğrenen Keşişin Venedik’ten Türkiye’ye gelip Köroğlu ile........
© Milat
