menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Doğancan Özsel & Armağan Öztürk yazdı: Mansur Yavaş duvarı yıkılırsa

8 0
11.10.2025

Cumhuriyet Başsavcılığının Mansur Yavaş için soruşturma izni istemesiyle birlikte iç siyasetin gündemi bir anda değişti. Ankara’nın belediye başkanını önümüzdeki günlerde belki de Ekrem İmamoğlu’nun yaşadıklarına benzer bir süreç bekliyor. Peki, cuma gecesi atılan bu adımın devamı gelirse, bunun iktidar bakımından ne gibi sonuçları olur? Bunu kestirebilmek için öncelikle 19 Mart ve sonrasındaki sürecin bir değerlendirmesini yapmak gerekir.

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklandığı 19 Mart’tan bu yana geçen altı ayı aşkın sürede dalga dalga yapılan operasyonlara ve bunlara eşlik eden yoğun bir basın ve sosyal medya kampanyasına şahit olduk. Konuya siyaseten bakacak olursak arzulanan şey, ana muhalefetin popüler cumhurbaşkanı adayını yolsuzluğa bulaşmış bir suç örgütü lideri olarak damgalayıp gözden düşürmekti. Potansiyel seçmenleri gözünde İmamoğlu’nun itibarsızlaşması ve siyaseten etkisizleşmesi bekleniyordu. Etkisizleşmediği durumda da en azından siyasi yasaklı olacak ve siyasi denklemde tali bir rol üstlenmeye mahkûm edilecekti. Böylece ana muhalefet içerisinde yeni bir cumhurbaşkanı adaylığı tartışmasının da önü açılabilirdi.

Peki, iktidarın bu umutları ne derece gerçeğe dönüştü? Anektodal gözlemleri ve kişisel kanaatleri bir kenara bırakıp farklı kamuoyu yoklamalarının ortalamasına baktığımızda, 19 öncesinden bu yana CHP’nin oyunun ve İmamoğlu’nun popülaritesinin azalmak bir yana arttığı görünüyor. Bu süreçte AKP’nin oyunun da bir nebze artmış olduğu doğru. Ancak iki parti arasındaki fark CHP lehine açılmakta. Anlaşılan o ki, İmamoğlu’nu siyaseten zayıflatmayı........

© Medyascope