menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tatlı Su Milliyetçiliği – Melih Demirel Yazdı

5 17
previous day

Konfor alanlarında, mangalda kül bırakmayanlara…

Memlekette öyle bir milliyetçilik türü var ki, suya sabuna dokunmadan vatan kurtaranların sayısı, gerçekten taşın altına elini koyanların sayısıyla yarışıyor. Bu türün adı: Tatlı su milliyetçiliği. Güneş açınca meydanlara dökülen, yağmur çiseler çiselemez buhar olup kaybolan, konfor alanından bir adım dışarı çıkmadan memleketin kaderi üzerine ahkâm kesen kitle…

Ezberleri sağlam, dilleri hızlı, bilgileri sığ. Cesaretleri ise internet bağlantısı kadar: Koptuğu anda yok. Ama bir özgüven patlaması var ki, atomu parçalar. Kendilerini milletten yukarı koyan, tepeden tırnağa kibirle dolaşan bir azgınlık hâli… Bu milletin yükünü sırtlayan değil, tam tersine milletin sırtına binip “biz gerçek milliyetçiyiz” diye bağıran bir kısım insan. Bu ülkenin yıllardır görünmez prangası işte bunlardır. Çünkü gürültüleri çok, memleket lehine icraatleri yok.

Ve tabii vazgeçilmez uzmanlık alanları: Atatürk sömürüsü.

Atatürk’ü en çok kullananlar, onu en az anlayanlar.

Atatürk’ün ismini slogan, hatırasını filtre, düşüncesini ise yalnızca bir vitrin süsü olarak görenler… Atatürk’ün devrimciliğini değil, fotoğrafını seviyorlar. Aklını değil, adını taşıyorlar. Onlar için Atatürk, bir ilke değil; bir aksesuar. Bir duruş değil; bir dekor.

Bir de bu tatlı su takımının harita bilgisi vardır…

Milliyetçiliğin sınırları, onların gözünde Sivas’ın ötesine geçmez.

Vatan sevgisi, Çankaya’nın aşağısına inmez.

Memleketin dört bir yanında yoksulluk, eşitsizlik, adaletsizlik kol gezerken; onlar........

© Medya Siyaset