Yerçekimi değişirken, kas hafızanız hazır mı?
Bir odada yerçekiminin yüzde 20 azaldığını hayal edin. Zemin hâlâ aynı zemin, duvarlar hâlâ aynı duvarlar. Ancak bir ömür boyu 1G kuvvetinde sürmüş yer çekiminde geliştirdiğiniz tüm refleksler artık biraz hatalı. Adım attığınızda beklediğinizden uzun süre havada kalıyor, zıpladığınızda rahatsız edici bir şekilde daha yükseğe çıkıyorsunuz. Tıpkı uzaya giden bir astronotun adapte olurken yaşadığı nörolojik şok gibi; beyin, hareketin sonucunu sürekli yanlış hesaplıyor. Her şey daha hafif ve daha hızlı… Daha fazla olasılıkla dolu… Ancak bir o kadar da istikrarsız… Özetle, eski kas hafızanıza artık güvenemiyorsunuz.
Bugün iş dünyasında, yapay zekânın yarattığı değişim de biraz buna benziyor. “Yapay zekâ her şeyi değiştirecek” vaatleri ve “işinizi kaybedeceksiniz” endişeleri arasında aslında en temel sorunu, yani adaptasyon sorununu gözden kaçırıyoruz. Birçok firma yapay zekâ ile ilgili yürüttüğü projelerde bir “uygulama duvarına” çarpıyor ve pek çok girişim “pilot proje” aşamasını geçemiyor.
MIT Media Lab bünyesindeki Project Nanda inisiyatifinin temmuz ayı sonunda yayımladığı The GenAI Divide: State of AI in Business 2025 araştırmasına göre, üretken yapay zekâ projelerinin yalnızca yüzde 5’i beklenen iş sonucunu veriyor. Bu durumu veri kalitesi veya yetenek eksikliği gibi sebeplerle açıklasak da aslında temel sorun daha derinlerde yatıyor.
Boston Consulting Group (BCG)’un araştırmaları (From Potential to Profit: Closing the AI Impact Gap) bu sorunu “10-20-70” prensibiyle açıklıyor: Zirveye oynayan organizasyonlar,........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d