Varoluşun Özü Merhamet
Kur’an-ı Kerim’in en çok tekrarlanan iki sıfatı “Rahmân” ve “Rahîm”dir. Rabbimizin bu isimleri, merhametin ilahî kaynağını hatırlatır bize. “Rahmetim her şeyi kuşatmıştır” (A’râf, 156) ayeti, merhametin sadece bir duygu değil, varoluşun özü olduğunu bildirir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de, “Merhamet etmeyene merhamet olunmaz.”(Buhârî, Tevhîd, 2) buyurarak insanın insan olabilmesinin temel ölçüsünü ortaya koymuştur.
Merhamet, yalnızca acımak değil; anlamak, paylaşmak, affetmek, adaletle davranmak ve kalbi yumuşatabilmektir.Allah’ın insana bahşettiği en yüce duygulardan biridir. İyilik, merhametin dışa vurmuş hâlidir. Kur’an’da “İyilik yapın; çünkü Allah iyilik yapanları sever.” (Bakara, 195) buyurularakmerhametin fiile dönüşmüş hâli övülür.
Merhametin Taşlaşmış Hâli: Sadaka Taşları
Merhametli bireylerden oluşan bir toplum, huzurun, güvenin ve kardeşliğin yuvasıdır. Osmanlı’daki sadaka taşları, imarethaneler ve yetimlere sahip çıkan sistemler, toplumsal merhametin eserleridir. Tarihe biraz dikkatle bakınca anlıyoruz ki, Osmanlı sadece şehirler kurmamış; vicdanlar da inşa etmiştir. Bu inşa, gösterişle değil; taşla, suskunlukla, mahremiyetle yapılmıştır.
Sadaka taşları, verenin kimliğini gizlediği, alanın ise incinmeden ihtiyacını karşıladığı zarafet sembollerindendir. Ne alan mahcup olur, ne........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d