menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sosyal Etki ve Verilerle Hikâyeyi Anlatabilmek

9 0
10.10.2025

Son yıllarda “sosyal etki” kavramı, hem kamu politikalarında hem de sivil toplum projelerinde giderek daha fazla dile getiriliyor. Bu durum, özel sektörü de sosyal sorumluluk çalışmalarını farklı bir perspektiften ele almaya zorluyor.

Peki bir çalışmanın gerçekten işe yarayıp yaramadığını nasıl anlayabiliriz? İşte bu sorunun yanıtı, ölçümün kendisinde gizli.

Ölçemediğin Şeyi Yönetemezsin

Ölçülemez olanı yönetemezsin.” Yönetim biliminin öncülerinden Peter Drucker’a ait bu yaklaşım, sosyal etki ölçümünün özünü özetliyor. Türkiye’de sivil toplumdan kamuya, özel sektörden yerel inisiyatiflere kadar birçok aktör projeler yapıyor, bütçeler harcıyor, raporlar hazırlıyor. Fakat asıl soru şu: Gerçekten işe yarıyor mu?

Bir faaliyeti sadece “yapmış olmak için yapmak” ile o faaliyetin bir yaşamda, bir toplulukta, bir ekosistemde somut bir fark yaratması arasında çok büyük bir mesafe var. İşte o mesafeyi ölçüm görünür kılar ve kapatmak için gereken yolu gösterir.

Ölçümün İnsan Boyutu

Kurumlar çoğu zaman ölçüm yapmaya çekiniyor. Çünkü ölçüm, başarısızlığı da gösterebilir. Başarılı gözükmek için de organizasyonların, “etkili olsun” arzusuyla yüksek sayılara tutunma eğilimleri var. Oysa gerçek etki bazen tek bir yaşamın kurtuluşunda, tek bir insanın yön değiştirmesinde gizlidir.

Bir yaşamın kaybolması yalnızca bir bireyin eksilmesi değildir; o yaşamın sosyal ilişkilerde, ailede, ekonomide, kültürde dalga dalga yarattığı etkiler vardır. Bu yüzden ölçüm, rakamların ötesinde insan hikâyelerinin görünür olmasıdır. Başarısızlık da bu hikâyenin parçasıdır. Çünkü başarısızlık bize, neleri doğru yapmadığımızı ve nasıl doğru veya daha etkili yapabileceğimizi öğrenmemiz gerektiğini öğretir. Öğrenmenin bir bedeli vardır ve o bedel ileride daha doğru adımlar atmamızı sağlar.

Verilerle Hikâye Anlatmak

Veri toplamak, sadece excel tabloları doldurmak değildir. Verilerden enformasyona, enformasyondan bilgiye, bilgiden bilgelik üretmeye uzanan bir yolculuktur. Bu hiyerarşi sayesinde veriler bir hikâyeye dönüşür.

Sosyal etki ölçümünde asıl mesele, bir hikâyeyi kanıtlarla anlatabilmektir. Bu hikâye, paydaşların yaşadığı değişim zincirlerini içerir:........

© Hürses