Zaman, hayat zenginlikleri içerisinde kıymeti paha biçilmez bir değer, bir hazine olmakla beraber hoyratça yitirilmemesi gereken,

Zaman, hoyratça yitirildiğinde geri dönüşü olmayan, geri dönüşü hiç mi hiç mümkün olmayan bir değerdir.

Zamanın iki bölümden oluştuğu bir gerçek olduğu inkar götürmez. Tüm olumlu veya olumsuz gelişmeleri içerisinde barındırıp geçen geçmiş zaman,

Bir diğeri de yine olumlu veya olumsuz gelişmelerin neler olduğu tam bilinmese de geçmişte yaşanan gelişmelerin ışığı altında gelecek zamanda nelerin yaşanacağı az çok tahmin edilip tedbirlerin alınması gereken gelişmelerin yaşanacağı gelecek zaman dilimidir.

Geçmiş zaman dilimi ile gelecek zaman dilimi; insan yaşamının sürdürüldüğü vatanın geleceği, gelecekte ki bekası için çok önemli olduğu da ayrı bir gerçek. Hele de büyük bedeller ödenerek nice duelleri, yani zaman zaman da olsa ifade ettiğimiz günümüz dış mihrakları alt edip kurulan ve bağımsız bir devlet olarak kimsesizlerin kimsesi olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, yani Anavatan dediğimiz ülkemiz için.

Şimdi;

Asıl meseleye gelecek olursak eğer; millet olarak, Mazlumların hamisi olan Aziz Türk milleti olarak gelecek zaman diliminde Türkiye’ yi, yani Anavatan dediğimiz ülkemizi bekleyen tehlikeleri ele alıp ilgililerin bilgisine sunalım istedik.

Nedir ülkemizi gelecekte bekleyen tehlikeler?

Tabi, Büyük dağın dumanı büyük olur, Meyveli ağaç taşlanır atasözlerinden hareketle diyoruz ki ülkemiz; tarihi geçmişi derin, var olan kaynakların tümü istenilen düzeyde işletilmiş olmasa da büyük bir zenginliğe sahip, yukarıda ifade ettiğimiz üzere her zaman Mazlumların hamisi olmuş ve olmaya devam eden büyük bir devlettir. Herkesin ama hemen herkesin gözünün üstünde olduğu, yutulmak için fırsat kollanan büyük bir devlettir ülkemiz.

O nedenle geçmişte olduğu gibi gelecek ve ötesi zaman dilimlerinde beklenen tehlikeleri olacaktır.

İşte biz bunların bir kısmını ele alıp değerlendirmeye çalışacağız.

Tabi, memleket ve millet sevgi ve sevdasını çıkarlarının üstünde tutan birçok insanın, birçok memleket sevdalısının malumu olduğu üzere var olan bir değer ve olmazsa olmaz olan, günümüzde hoyratça sarf edilerek israf edilen,

Bu aziz toprakların var olan değerleri üzerinde yıllardır emeli olan ağababalarının uşaklığına soyunup bir bahane ile bir taş atıp birden fazla kuş vurma düşüncesi ve vaad edilmiş topraklar safsatasıyla dünya milletlerinin,

Özellikle Müslüman Milletlerin (Arap Ülkeleri’ nin) gözünün içine baka baka Filistin’ de hadsizce soykırım uygulayan İsrail’ in ana hedefinin Türkiye olduğu Ortadoğu’ da, özellikle de Filistin’ de başlatmış bulunan savaş, soykırıma dayalı savaşın ana sebebinin yukarıda ifade........

© Günışığı Gazetesi