CHP’li Gökhan Günaydın partisinin İstanbul İl Başkanlığının ablukaya alındığı günle ilgili olarak söylüyor: Sanki bir adayı işgal etmek, ele geçirmek gibi planlamışlar. Gerçekten de ana muhalefet partisinin belediyelerden ve parti örgütlerinden oluşan birimlerine birer ada gibi davranıldığı, teker teker kuşatılarak işgal edildiği durum daha iyi betimlenemez. Esenyurt’la başlayan, İstanbul il örgütüne kayyım müdahalesiyle devam eden ve nihayet sıranın genel merkez yönetimine geldiği bariz operasyon; seri fetihlerle ilerletiliyor.

2017 tarihli Güvenlik Stratejisi Belgesi’ne nüfuz eden ‘gücü kullanarak barışı korumak’ gibi kapitalizm koşullarında totoloji olan bir iddianın içeriğini ‘Önce Amerika’ diye sloganlaştıran Trump’tan önce, Cumhur İktidarı benzer bir retorik kurmuştu. İşler yolunda gittiğinde sıcak para akışından, özelleştirmelerden, kamu-özel ortaklığı kalkınmasından bir miktar nema dağıtarak ama yanı sıra din-iman ve değer enjeksiyonuyla yüzde 50’ye varan oylara ulaşan iktidarın, Trump’ın da teyit ettiği üzere hegemonya masraflarını karşılayacak kapasitesi artık kalmadı. Şimdi bir zamanlar çok kullanılmış ‘gönülleri fethetme’ söyleminin yerini, güç kullanarak egemenlik kurma siyaseti aldı. Trump gibi, Türkiye’yi yönetenler için de kamuoyunu ikna çabası anlamını yitirdi.

Bir zamanlar AKP’li Başbakan Davutoğlu, Kürt bölgesinde süren operasyonlar sırasında ‘Sur’u Toledo yapacağız’ demişti. Birkaç sene sonra Trump aynı argümanı Gazze için kullandı: Gazze’yi riviera yapacağız! Yapay zekaya, gökten paraların yağdığı dönüşmüş Gazze videosu yaptıran ABD Başkanının arsız politikası sayısız çocuk ölümleri pahasına işgalin, yağmanın ve çökmenin Amerikan barışının ve egemenliğin ne anlama geldiğini gösteriyordu. Çünkü zaten el alemin ne dediğine kulak........

© Evrensel