Ücret erozyonu
Türkiye’de halkın ekonomisi, uzun süredir sırtına binen ağır yükler nedeniyle tarihin en zor zamanlarından birisini yaşıyor. Güncel veriler, özellikle dar ve sabit gelirli milyonların hayatını idame ettirmesinin adeta mucize haline geldiğini gösteren bir tablo çiziyor.
TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon verileri uzun süredir kimseye inandırıcı gelmiyor. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ve İstanbul Ticaret Odası (İTO) gibi kurumların açıkladığı alternatif veriler ve halkın gündelik alışverişlerde hissettiği fiyat artışları, gerçek hayat maliyetinin çok daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Geliri nominal olarak sabit kalan, hatta vergi dili nedeniyle azalmaya başlayan ücretlilerin alım gücünü her geçen gün mum gibi eritiyor. Enflasyonun sadece fiyat artışı değil, aynı zamanda bir “gelir erozyonu” mekanizması olarak işlemesi, başta asgari ücretliler olmak üzere tüm ücretli emekçilerin yaşanan ücret erozyonundan en sert şekilde etkilendiğini gösteriyor.
Gerçek enflasyonun ücret artışlarının çok üzerinde seyretmesi, reel ücretlerde (Enflasyondan arındırılmış satın alma gücü) keskin bir düşüşe neden oldu. Uluslararası çalışmalar da Türkiye’de reel ücretlerin son yıllarda dünyada en çok düşen ücretler arasında........
© Evrensel
