İç siyasette olanların dış siyasete de etkisi oluyor
Bir ülkenin içerde izlediği siyasetin o ülkenin dış ilişkileri üzerinde de her zaman etkisi oluyor. Öngörülemeyen ortamlarda bir ülkeye uzun vadeli özellikle sıfırdan başlayan yatırımlar gelmiyor.
Geçen haftaki yazımı okuyanlar bu haftaki yazımın başlığına şaşırabilirler. Bir hafta önce otoriter sistemlerin, özellikle bunların demokrasilerin güvenliğine katkıları olduğu düşünüldüğü zaman, uluslararası camiada giderek daha sıcak kabul görmeye başladığına işaret etmiştim. Sözlerimin yanlış değerlendirilebileceği, otoriter sistemlerin uluslararası sistemde sonucunu hesap etmeksizin her istediklerini yapabileceklerinin düşünülebileceği endişesinden yola çıkarak, bu hafta bir ülkenin dahilde gerçekleştirdiği her eylemin uluslararası etkileri olabileceği görüşünü ifade edeceğim.
Ülkeler arası ilişkiler çok çeşitli olup, çoğu zaman resmi sıfatı olmayan aktörleri de kapsar. Her ne kadar resmi sıfatı olmayan aktörlerin eylemleri devlet politikasından etkilenebilirse de, çoğu zaman kendi başlarına, özerk hareket ederler. Hukuk devletini örnek olarak alabiliriz. Mesela bir şirket başka bir ülkede yatırım tasarlarken, o ülkenin demokrasi ile yönetilip yönetilmediği konusuyla fazla ilgilenmeyebilir. Ancak faaliyetlerini öngörülebilir bir ortamda planlamak ve elde edeceği karları ülkesine aktarmakla ilgilenir. Sözgelimi, beklenmedik bir vergi ile aniden tüm karının elinden alınmasını istemez. Keza karşılığı ödenmeksizin maddi varlıkların el konulmasını da arzulamaz. Dolayısıyla, böyle bir aktör açısından gerek hükümetle gerek diğer şahıslarla ihtilaflarda başvurabileceği........
© Ekonomim
