menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Promete Hareketi

13 0
15.09.2025

1917 İhtilali sonrasında ortaya çıkan bağımsız cumhuriyetlerin kısa sürede başarısızlığa uğramasının ardından, Batı Avrupa başkentleri özel niteliklere sahip göçmenlerle dolup taşmıştır. Bu göçmenler arasında eski devlet adamları, parlamento bakanları, şehir belediye başkanları, orduda subaylık yapmış kişiler ve sürgün ordularına katılmayı seçen aydınlar yer alıyordu. Çoğu, sürgünde eski memleketlerindeki yöneticileri andıran siyasi partiler veya dinî cemaatler etrafında örgütlenmişti.

Sürgün politikacılar arasındaki sürekli mücadeleler, vatan davalarını yaşatma çabalarını daha da zorlaştırıyordu. Bu çekişmeler, grupların birbirini küçük düşürmeye çalışmasıyla birlikte, kaçınılmaz olarak dağılmaya yol açıyordu. Bu nedenle bazı gruplar ya da gruplar üstü girişimler, daha geniş bir kitleyi veya en azından birkaç küçük grubu birleştirme arayışına girdi. Bu tür girişimler, sürgünler arasında umutsuzluğu bir nebze olsun azaltmaya yardımcı oluyordu.

Sürgünde en kalabalık grubu, Rusya’dan gelen göçmenler oluşturuyordu. Aralarında ihtilal ile birlikte her şeyini kaybetmiş tanınmış şahsiyetler bulunuyordu. Bu kişiler, sürgünde iken vatanları için çeşitli programlar hazırlamaya çalıştılar. Ancak bu grup, rakiplerinden farklı olarak Rus kolonyalist düşüncesinden kopamamıştı. Onlar için Ukrayna’nın, Kafkas cumhuriyetlerinin ve Türkistan’ın bağımsızlığı, kabul edilebilir bir fikir değildi.

Buna karşılık Rus olmayan göçmenlerin liderleri, çeşitli yollarla İstanbul’a veya Avrupa şehirlerine ulaşarak Promete Hareketi adı verilen bir siyasi örgütlenme kurdular. Hareketin temeli 1926’da Varşova’da atıldı ve kuruluşu Piłsudski’nin Polonya’sının himayesi altında gerçekleşti. Hareketin yayın organı olan Promete adlı dergi, 1926’dan 1938’e kadar kesintisiz yayımlandı.

Bu dergi yalnızca sürgünler için değil, aynı zamanda Rusya’daki muhalif çevreler için de önemli bir bilgi kaynağı oldu. Sahip olduğu geniş arşiv sayesinde içerdiği bilgiler hem faydalı hem de değerliydi. Yalnızca seçilmiş makaleler, sağlam bir arşiv belgeleri ve Promete Hareketi’nin farklı derneklerinden haberler dergide yer alıyordu.

Promete Hareketi’nin en dikkat çekici özelliği, tek tek bütün cumhuriyetlerin bağımsızlığını aynı derecede önemli görmesiydi. Gürcüler, Azerbaycanlılar, Kuzey Kafkasyalılar, Ukraynalılar, Türkistanlılar ve Kırım Tatarları bu hareketin ana unsurlarını oluşturuyordu. Bu halklar, Moskova’nın egemenliği altındaki bölgelerden gelen sürgünlerdi.

Hareketin adı, antik mitolojide insanlara ateşi veren Prometheus’tan esinlenmişti. Bu sembol, özgürlük uğruna verilen mücadeleyi temsil ediyordu. Promete Hareketi, Avrupa kamuoyunda ses getiren bildiriler yayımladı, konferanslar düzenledi ve Sovyetler Birliği’nin baskıcı politikalarına karşı alternatif bir vizyon geliştirmeye çalıştı.

Hareket, sürgünler arasında işbirliği ruhunu güçlendirmeye gayret etse de iç çekişmelerden tamamen uzak kalamadı. Özellikle lider kadrolar arasındaki siyasi görüş ayrılıkları ve bölgesel öncelikler, zaman zaman birliğe zarar verdi. Buna rağmen Promete Hareketi, Sovyet karşıtı göçmenlerin örgütlü en büyük girişimlerinden biri olarak tarihe geçti.

Promete dergisi, hareketin fikirlerini duyurmak için en önemli........

© Dikgazete.com