'Av'larını kaybetseler de muhabbeti bâki tutanların mekânı
Sağlam bir tavsiye almasaydım, önünden geçsem bile içeride bir meyhane olacağına ihtimal vermezdim. Zaten orada bir meyhane olduğuna dair sokak seviyesinde bir emare de yok. Yeraltına inince anlaşılıyor ancak.
Girişinde ‘Kocasinan Avcılar ve Atıcılar Lokali’ yazıyor ki, bu da inisiyatif alıp girmeyi daha da zorlaştırıyor. Varlığından, beş dakika önce, iki sokak ötesindeki tekel bayisinde bir müşterinin tavsiyesiyle haberdar olup, öyle girdim içeri. Ve girdiğimde de tüm bakışlar, “Bu da nereden çıktı, yanlış geldi galiba” diyordu.
Biraz daha açmak gerekirse, olaylar şöyle gelişti… Metrobüsten Şirinevler durağında indim. Aslında, Kocasinan’daki Baraka 24’e giderken İETT otobüsündeyken tabelasını gördüğüm ‘Yudum Ocakbaşı’ var hedefimde. Yürüyerek 25 dakika gösteriyor; erken de gelince, etrafa bakınma fırsatı doğdu haliyle. Varsa başka meyhaneler, belki daha sonra onlara da gelirim.
Buralar bildiğim yerler değil, bir bilene sormak lazım. Bira firmalarının mavi ya da sarı kurumsal renkli tabelaları olan tekel dükkânlarından başka nereye sorulur ki?
Sonunda gözüme kestirdiğim bir dükkâna girdim. İçeride birkaç kişi var. “Buralarda meyhane ya da birahane var mı?” sorum, dükkân sahibine tuhaf gelmiş olmalı ki, o daha durumu kavrayana kadar müşterilerden biri, “Arka caddede var” diyerek duruma el koydu.
Yol tarifi için birlikte dışarı çıktık. İleriden sola, yolun sonundan da tekrar sola dönünce, Fetih Caddesi üzerinde ‘Klas’ ve ‘Atıcılar Lokali’ adlı mekânlar varmış. Bir bileni bulmuşken, asıl hedefimi de (Yudum Ocakbaşı) sordum. Yanıt, “Orası için erken; bayanlar bu saatte olmaz, geç saatte gelirler” oldu. Meğer pavyonvari bir yermiş, tabelasında ocakbaşı yazsa da.
Ancak tarif edilen yere geldiğimde, ne ‘Klas’ı görebildim ne de ‘Atıcılar’ı. Sadece ‘Çiçek’ diye bir yer var. “Olmazsa buraya gelirim” düşüncesiyle, yürümeye devam ettim ve başka bir tekel dükkânına daldım. Sonunda anlaşıldı ki, ‘Klas’ meğer ‘Çiçek’ olmuş. ‘Atıcılar’ da şu karşıdaki türbe yeşili brandalı yermiş.
Bir tuhaf giriş. ‘Çiçek’ yol üstü, elde var bir; ‘Atıcılar’ ise hâlâ bir muamma.
Yol seviyesinde bir giriş var ama, hiçbir şey vaat etmiyor. Aşağıya doğru birkaç basamakla ulaşılan kapısı açık olduğundan oraya yöneldim. Karşı duvarda iki uyarı levhası var. Üsttekinde “Üye olmayan giremez” yazıyor, alttakinde “Piyangocu, boyacı, seyyar satıcı giremez.”
Eyvallah; ikinci uyarıdaki kriterlerle ilgili bir sorun yok ama birinciyi ne yapacağız?
Neyse ki hemen solda asılı, A4’e yazılmış “Bira 150 TL” yazısı ve fiyat listesi, içerisiyle ilgili ilk........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein