menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslamcılığın Komplo Teorisi – I: Avrupa Anti-Semitizmi

9 0
01.12.2025

“Mensupları daha çok Yahudilerden olan bu hareket yeni değil. Spartacus-Weishaupt’un zamanından, Karl Marx’ın yaşadığı döneme, oradan Trotsky (Rusya), Béla Kun (Macaristan), Rosa Luxemburg (Almanya) ve Emma Goldman’a (Birleşik Devletler) uzanan dünya çapında bir komplo bu. Var olan medeniyeti yıkma ve onun yerine yeni bir toplum inşası komplosu. Artık gelişmesini durdurmuş, kıskançlık dolu bir art niyet ve imkânsız bir eşitlik temeli üzerine kurulmak istenen bir toplum komplosu… Fransız Devrimi trajedisinde de kesinlikle rolü olan bir hareket. 19. yüzyıl boyunca da her yıkıcı hareketin baş sebebi. Şimdi de, … Rus halkını saçlarından yakaladılar ve böylece büyük bir imparatorluğun tartışmasız sahipleri oldular.”

Bu cümleler Winston Churchill’e ait. İkinci Dünya Savaşı boyunca İngiltere Başbakanı olacak Winston Churchill’e. Churchill’in 1920 tarihli yazısı Avrupa’nın anti-semitik birikiminin bir meyvesi. Bernard Lewis’ten uyarlamayla, anti-semitik birikimle kastım bir nefret birikimi. Ancak öyle gelip geçici, belirli bir döneme has, bazen başka halklar arasında da rastlanan bir nefret birikimi değil; süreklilik arz eden, uzun zamana yayılan ve her geçen anda büyüyen, derinleşen bir nefret. Ve bir topluluğa, yani Yahudilere, belirli bir özelliklerinden dolayı değil, onlara ait ne varsa veya onlarda olduğu hayal edilen ne varsa yönelen bir nefret. Bu nefretin itici gücü ise hakarete, aşağılamaya varan önyargıların ötesinde, Yahudilerde kozmik, ebedî, hatta ezelî bir kötülüğün olduğuna sarsılmaz bir imanla inanma.

Churchill’in az önce alıntıladığım paragrafında bu birikimin izleri açıktır. Yahudiler belirli siyasî pozisyonları, belirli tarihsel davranışları nedeniyle değil, Spartacus-Weishaupt’tan Trotsky, Béla Kun, Rosa Luxemburg ve Emma Goldman’a uzanan çizgi boyunca, mevcut medeniyeti yıkmaya adanmış tek bir hareketin, tek bir ruhun farklı insanlarda vücut bulmuş halleri gibi resmedilir. Tek tek insanların, partilerin, sınıfların yerini, her çağda başını kaldıran, kıskançlık ve art niyetle yüklü, imkânsız bir eşitlik vaadiyle dünyayı altüst etmeye çalışan kolektif bir Yahudi kötülüğü alır; bu da metni sıradan bir siyaset analizinden çok, tipik bir antisemitik dünya tasavvurunun dışavurumu haline getirir.

Churchill’in alıntısı yalnızca anti-semitik değil, aynı zamanda komplo teorisyenliğidir de. Nitekim anti-semitizmin en çarpıcı örnek metinleri, aynı zamanda komplo teorisyenliğinin de en çarpıcı örnek metinleri olarak karşımıza çıkar. Bu........

© Daktilo1984