menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Otel odalarında…

17 0
01.11.2025

Geçtiğimiz yıl Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda sahneleyeceği oyun için uzun süre yaşadığı kent dışında kalan yönetmen arkadaşım Murat Atak’ı boy boy valizleriyle görünce düşünmüştüm uzun süren otel yaşamını. Hepimizin tatil ya da iş gezileri için kısa süreli konakladığı yerlerdir oteller. Son zamanlarda sık katıldığım festivaller ya da edebiyat söyleşileri için gittiğim şehirlerde beni de bağrına basan, yorgunluğumu azaltan, geçici bir korunaklık yaşamamı sağlayan hüzünlü odalardır. Öte yandan konaklayana varoluş sıkıntısını dayatır her biri. Odaya çekilmek başlangıçta tek başına kalmanın zaferi gibi görülse de, zaman içinde bir sıkıntı sarar sizi. Mıh gibi adeta böğrünüze saplanan bir sıkıntı…

Yahya Kemal gibi ev yerine yalnızca otel odasında yaşamak ise arafta kalanların ödediği bedeldir. Çünkü otelde yaşamayı tercih edenler muhakkak ölüm duygusuyla iç içe geçenlerdir. Yusuf Atılgan 1973’te yayımladığı o meşhur romanı “Anayurt Oteli”nde, oteli kâtipliğini ve yöneticiliğini yapan Zebercet’in iletişimsizliğini, yalnızlığını ve ölüme doğru koşar adım giden yolculuğunu anlatır. Bu da otel ile müzmin yalnızlıkla iç içe geçen ölüm duygusunu bir kere daha anımsatır bize. Evsizliğin acısını ciğerimizde hissetmemizi sağlar.

Kervansaraylardan çok yıldızlı otellere dönüşen kapitalist dünya, otel odalarını da çekici kılabilmek için elinden geleni yapar. Böylece alçakgönüllü otellerin yerini metrekare olarak tantanalı yapılar alır. Tavandaki sarı boz ışık kendini şatafatlı kristal avizelere bırakır. Bu kadar büyük bir debdebe ortasında bile odalar yalnızlık sözcüğüyle eşdeğerdir. Belki de o yüzden Edip Cansever, “Eskimiş, kırık dökük yorgun/ Bir otel bile değildim ki günden bugüne/ ya çekip gitmişlerdi bir bir ya da / yaşayıp ölmüşlerdi otelleriyle” diye yazar. Salah Birsel de onun “Oteller Kenti”ne, “dünya koskoca, uçsuz bucaksız oynak bir oteldir” diye yanıt verir.

*

Füsun........

© Cumhuriyet