Ve pıhtı attı
Geçmiş birikir. Geçmişin nesneleriyle karşılaşır ya da onları çağırırsanız, geçmişi geri getirebilirsiniz. Gelecek geçmiş gibi değil, henüz bir nesnesi yoktur. Hayal kurarak nesnesini inşa etmeniz, nesnesi için mücadele etmeniz, sözün kısası geleceğinizi ısrarla talep etmeniz gerekir. Fakat gelecek geldiğinde nesnesi hayalinizdeki gibi olmayabilir, hayalleriniz kırılabilir. Gelecek, şeylerin biçimlerini değiştirmiş ve henüz biçimi olmayan şeylere biçim vermiştir. Ve geleceğin biçimlendirdiği şeyler, mevcut şeyler düzenini değiştirdiğinde artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. O yüzden düzenler, geçmişin nesneleriyle kurulur. Nostalji, geçmişin nesnelerinin biriktirildiği bir ambar. Geleceğin belirsizliğinin yarattığı gerilim, ancak geçmişin nesneleriyle bertaraf edilir, nostalji bu işe yarar. Gelecekle yüzleşmek yerine nostalji ambarına dalabilir ve bellek nesneleriyle düzeninizi devam ettirebilirsiniz. Nostalji kişisel bir tarihe özgüyse masum gibi gelebilir. Zira insan yaşlandıkça alışkın olduğu mevcut şeyler düzenini değiştirmek istemez. Fakat nostalji toplumsal bir tarihe dönüşmüşse toplumsal bir patolojinin göstergesidir. Halklar, iktidarlar tarafından kurgulanmış bir geçmişi sanki kendi tarihleriymiş gibi benimsediklerinde gelecek gelmeyebilir. Onlar için kurtuluş gelecekte değil, geçmiştedir: “Biz Osmanlının torunlarıyız”. Egemenlerin kurguladığı bir tarihi benimseyen kölelerin ve serflerin torunları,........
© Birgün
