Coştur fikrini, seni uçursun
Düşünsenize, bugüne kadar kaç fikri kafamızda çevirip sonra hunharca öldürdük? Acaba aklımıza gelen fikirleri bir kağıda dökseydik, içlerinden bugün hayatımıza giren fikirlere benzeyenler olur muydu? En çok hangi fikrimizi sevmiştik?İçimizden geçirirken ya da bir dostumuza anlatırken gözlerimizin parladığı, ellerimizin terlediği fikir ya da fikirler hangisiydi?
Hayal kurmak, fikir üretmek çok güzel. Ama daha güzeli, içlerinden birini seçip işe girişmek değil mi? Bazen ilk yola çıktığımızda fikir değişiyor, aynı kalmıyor. Ama fikir, fikir doğuruyor; anlattığımızda aldığımız yorumlar ve sorular fikri büyütüyor, olgunlaştırıyor.
Aklımıza en çok hangi fikirler geliyor, hiç düşündünüz mü? Çocukken daha uçuk kaçık fikirlerim vardı. Her şeyi denerdim, her şeyi okurdum ve merak ederdim. Tanrıların Arabaları okurken uzaylılarla buluşmayı, Küçük Kara Balık okurken Kara Balık’a nasıl yardımcı olabileceğimi, Zagor okurken Kızılderilileri korumak için yeni fikirler düşünürdüm.
Evde, okulda, sokakta, sinemada aklımda hep çılgın fikirler dolanırdı. Olmaz denileni oldurmak, yapma denileni gizli gizli yapmak mutluluk verirdi. Çok daha çılgın fikirlerim vardı. Aile ve arkadaş gruplarında söylediğimde kıs kıs, bazen de kahkahalarla gülenler olurdu. Ama özellikle sinemada filmleri seyrettikçe, saçma hayallerin bile filmlere konu........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon