TÜRK KÜLTÜRÜNDE MİNYATÜR SANATI
Minyatür; öykü, olay ya da bilgilerin resim diliyle tasvir edilmesi sanatıdır. Osmanlı döneminde “nakış” veya “tasvir” olarak anılan bu sanatı icra edenlere nakkaş, müsavvir, minyatür sanatçısı, tasvir sanatçısı veya şebihnüvis denilmektedir.
Ortaçağ Avrupası’nda hazırlanan el yazmalarının bölüm başlarında metnin ilk harfinin etrafına minitüre adı verilen ve konu ile ilgili renkli boyalarla yapılan resimler, zamanla küçük anlamında minor sözünün etkisiyle küçük resim anlamını kazanmıştır.
Metni açıklamak amacıyla kitap sayfalarına altın, gümüş yaldızla yapılan minyatürler, ışık-gölge oyunlarıyla derinlik duygusu kazandırılmayan ilk örnekleri Eski Mısır’da görülen, Fâtımîler’in resim geleneğine sahip olduğu bilinen küçük boyutlu resimlerdir.
Türk minyatür sanatının ilk örnekleri 8-9. Yüzyıllarda Uygur döneminde karşımıza çıkmaktadır. İslâm minyatürlerinin mevcut en eski örnekleri ise 12-13. yüzyıllara aittir. 12. yüzyıl sonu ile 13. yüzyıl başlarında Selçuklular’ın ve onlara tâbi hânedanların himayesinde çalışan sanatçıların resimlediği ilmî eserlerin tasvirlerinde Uygur kökenli Selçuklu tipleri gündelik hayata ait eşya ve sahnelerle birlikte işlenmiştir.
İslâm Minyatür Sanatı. Fırat’ın doğusundaki İlkçağ uygarlıklarının kültür mirasına sahip İran ve Mezopotamya’yı içine alan yöre ile Fırat’ın batısındaki Suriye ve Anadolu’dan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan topraklarda Orta Asya, Uzakdoğu sanatlarının etkisiyle oluşmuştur.
İlk İslâm fetihlerinden sonra İran’da Zerdüştî rahiplerinin elinde bulunan bazı resimli yazmaların müslüman sanatçılara örnek teşkil etmiş olabileceği düşünülmektedir.
İslâm minyatürlerini asıl etkileyenin Maniheizm’in kurucusu, müslümanların “Mani-i Nakkāş” dedikleri, öğretisini yaymak amacıyla yazdığı kitapları resimlerle süsleyen Mani ressamdır. Bu Mani ressamın Sâsânî Hükümdarı I. Behram tarafından 276’da öldürülmesinin
ardından inananları doğuya göç ederek dinlerini İç Asya’da Uygurlar arasında yaymışlardır.
Alman bilim adamı Albert August von Le Coq’un Doğu Türkistan’daki Uygurlar’ın başşehri Hoço’da ortaya çıkararak 1923’te yayımladığı Maniheist Uygur minyatürleri, kompozisyon anlayışı bakımından Selçuklu minyatürlerinin öncüleri sayılmaktadır.
Selçuklu Türkleri’nin İran’dan Mezopotamya, Suriye ve Anadolu’ya yayılmasıyla ilk Türk-İslâm minyatür........
© Yeniçağ
