menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Bir Filistin vardı, bir Filistin gene var”

43 27
10.10.2025

2 yıldır devam eden soykırımın/varlık kırımın ardından Gazze’de ateşkes imzalandı.

Buruk bir sevinç içindeyiz.

Buruğuz

: 70 bin insan öldü, 25 bini çocuk. Onlarca atom bombasına denk bomba kullanıldı. Gazze harabeye döndü. Ev, okul, hastane… Taş üstünde taş kalmadı. Dünya soykırımı izledi, Müslümanların elinden bir şey gelmedi. Gazze yapayalnız bırakıldı.

Sevinçliyiz

: Gazzeliler nefes alacak, en azından kitlesel cinayet duracak. Bebekler mamaya, çocuklar ilaca, aylardır açlıkla mücadele eden insanlar gıdaya kavuşacak. Gazzeliler Gazze’de kalacak. Teröristler çekilecek. Belki bir müddet belki kalıcı olarak silahlar susacak. Gazze halkının, özellikle de çocukların, ateşkesin duyurulmasıyla birlikte sokaklara çıkıp sevinmeleri bir nebze olsun içimizi ısıtıyor.

Şahsen, Filistin direnişiyle tanışmam, 1982’de Beyrut’ta, 3 bin Filistinlinin hayatını kaybettiği Sabra Şatilla katliamıyla olmuştu.

Sabra Şatilla ilk değildi; son da olmadı. 1948’de Deyr Yasin katliamında 250 Filistinli öldürüldü. Yine 1948’de Ebu Şuşa’da 100, Tantura’da 200, Lidda’da 400, Devayima’da 455 Filistinli katledildi. 1953’de Kibya’da 69, 1956’da Kefr Kasım’da 49, Han Yunus’ta 400 Filistinli hayatını kaybetti. Her bir katliamda köylülere işkence yapıldı, kadınlara tecavüz edildi.

Sabra Şatilla’dan sonra 1990’da El........

© Yeni Şafak