menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump-Erdoğan diyaloğu: Sıra Kıbrıs’a gelir mi?

10 1
16.05.2025

ABD-Türkiye ilişkileri çok ilginç bir seyir izliyor. Bu nedenle her an, her konuda sürpriz gelişmelerin olması beklenebilir. Buna, bölgesel konular, yani Gazze’deki durum, Suriye rejiminin geleceği ve Kuzeydoğu Suriye’deki Kürt otonom varlığı veya Türkiye-İsrail ilişkileri ve benzeri konular dahildir. Trump’ın, bu konuların tümünde mevcut durumu sarsacak adımlar attığını görüyoruz.

Son olarak, Tramp, eski islamcı terörist HTŞ’nin kontrol etmeye başladığı Suriye’yi hedef alan ambargoları kaldırdığını ilan etti. Zaten böyle bir gelişmenin olacağına dair emareler hızla belirginleşmekteydi. Ama Trump’ın, bu adımın içeriğinden ziyade, bu adımı atmasına sebep olan sityasi aktörler üzerinde odaklandığı ya da bunu ön plana aldığı dikkatlerden kaçmadı.

Trump, Suriye’ye dönük ambargoların tümünü, ‘Erdoğan ve Suudi Veliaht Prensi istediği için kaldırdıgini’ altını koyu renklerle çizerek ilan etti. Buna karşılık başkan Erdoğan da Trump’ın bu yaklaşımına olumlu tepki vererek, ikili arasında bir yakınlaşma daha da belirgin bir hal aldı. Şimdi artık en azından Türkiye cephesi için, Trump-Erdoğan ilişkileri başlıca konu oluverdi.

Uzun zamandan beri, İsrail’in baskılayıcı ve kontrolsüz şiddet kullanımına dayalı yaklaşımlarından muzdarip olan Türkiye gibi bölgesel aktörler Trump’ı neredeyse kurtarıcı gibi görmeye başladılar.

Biden’ın Türkiye’nin müttefiklikten doğan statüsünü pek anlamadığını ya da ‘özellikle Suriye’de Türkiye’nin güvenlik kaygılarını gözetmekten uzak bir dış politika izlediğini’ düşünen Türkiye hükümetinin destekçileri, son Amerikan seçimlerinde Trump’ın kazanmasının Türkiye’nin hayrına olacağını düşünüyorlardı.

Bu düşüncelerinden dolayı haklı olup olmadıklarının artık önemi kalmadı.

Trump kazandı ve kendisiyle birlikte önemli değişiklikler olacağını, Başkan Erdoğan’a da göz kırpmayı ihmal etmeden, kanıtlamak istiyor. Bu tutumu, ABD’nin hem küresel sistemle hem de bölgesel sorunlarla ilgili yaklaşımlarını etkiliyor.

Trump, başkan Erdoğan’la bir diyaloğun kapılarını açmak istediğini en kritik anlarda açığa vurmaktan kaçınmamıştı. Giderek gerilen ve bir çatışmaya dönüşmesine ramak kalan Türkiye-İsrail ilişkilerine atıfta bulunduğu her fırsatta, Trump, ‘başkan Erdoğan’la olan yakın işbirliği’nin önemini hatırlatmayı tercih ediyor. Türkiye kamuoyunda pek de hoş karşılanmasa da, Trump, Erdoğan’la olan yakın işbirliğini ifade etmek için rahip Brunson örneğini kullanıyor. Erdoğan’ın adres gösterildiği bu hatırlatmalarda, Trump aslında sadece Erdoğan’a övgüler yollamakla yetinmiyor. Ayni zamanda, beklentilerini de açıklamaktan çekinmiyor.

Trump ve Erdoğan’ın işbirliği yapmaya hazır oldukları, bu nedenle tarafların........

© Yeni Düzen