Ömür kısa, zaman dar
Ömür mefhumu, hayatın zamanla ifadesinden başka bir şey değildir.
Esasen, ruhlar âleminden yola çıkıp, ana karnındaki “var ediliş” safhasını tamamladıktan sonra dünya memleketine arz-ı endam eden insan, gençlik ve -ömrü varsa- ihtiyarlık güzergâhından geçerek, ahirete müteveccihen makbere yaslanır.
Gelişiyle gidişi arasında -az çok- yaşadığı zaman dilimi, ömürdür.
Bu zaman zarfında, kum saati hiç durmaz; mütemadiyen akar, akar…
İnsan ise bir yerlere erme, bir şeylere erişme çabasıyla koşar durur hayatından, mematından bigâne.
Sürekli hareket ve faaliyet içinde emeline râm olan bir insanın ömrü, ömür müdür, ölüm müdür bilinmez.
Yaşanan hayat ve hayat içindeki ömür var ediliş maksadına uygunsa, nurunâlânur olur. Aksi halde heba olur,........
© Yeni Asya
