Sumud yenilgi değil, zaferin ayak sesleri
Sumud yenilgi değil, zaferin ayak sesleri
MURAT ALAN
Gazze… 17 yıldır üzerine indirilen karanlık bir örtü.
İsrail’in uyguladığı kara ve deniz ablukasıyla nefesi kesilen, her damla suyu, her lokması, her nefesi kontrol altına alınmış bir şehir. 2 milyon insan, açlıkla, hastalıkla, susuzlukla yok edilmeye çalışılıyor. Bu, sıradan bir güvenlik tedbiri değil; bu, Birleşmiş Milletler raporlarının da ifade ettiği gibi açık bir soykırım.
Ve işte tam bu boğucu tablonun ortasında bir vicdan gemisi yükseldi: Sumud Filosu.
“Sumud” kelimesi Arapça’da direnmek, sabretmek, sebat etmek demek. İsminin kendisi bile bir meydan okuma.
İspanya ve İtalya’dan 50’den fazla gemiyle yola çıkan, 500’e yakın aktivistin toplandığı bu filo, Gazze’nin boğazına sarılan zinciri kırmak için denizlere açıldı.
Aktivistlerden din adamlarına, gazetecilere kadar farklı ülkelerden yüzlerce isim, sembolik de olsa tonlarca insani yardım taşıyordu.
Ama aslında taşınan yük çok daha büyüktü: Onurun, vicdanın ve insanlığın yükü.
Bugünkü Sumud Filosu’nun kökleri, 2010’a, Mavi Marmara’ya kadar uzanıyor.
Hatırlayalım: 31 Mayıs 2010’da, terör devleti İsrail’in komandoları uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine baskın yaptı. Gemi, Gazze’ye ilaç, gıda ve insani yardım götürüyordu. Ama İsrail bunu “provokasyon” ilan etti ve ölüm saçtı. 10 aktivist, asker kurşunlarıyla şehit........
© Yeni Akit
