menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

DEMOKRASİNİN KARA LEKESİ 12 EYLÜL 1980

14 7
13.09.2025

12 Eylül 1980 den…. 12 Eylül 2025e…45 yıl sonra aynı sahne: DEMOKRASİ YARGILANIYOR.

12 Eylül 1980, demokrasi tarihimize kara bir lekedir.Biz Demokrasiye inananlar o gün darbenin karşısındaydık, bedel ödedik.

Bugün de 19 Mart darbesinde aynı yerdeyiz, yine karşı duruyoruz,yine bedel ödüyoruz. Çünkü biz demokrasiye inanıyor,sadece milletimize güveniyoruz.

Ekrem İmamoğlu: “Türkiye çok büyük bir tehlikenin eşiğinde. Seçimlerin anlamının kalmayacağı bir yolda ilerliyoruz. Demokrasiyi korumak zorundayız. Fikirlerimiz ve millet için mücadele etme yöntemlerimiz farklı olabilir. Ancak demokrasiye sahip çıkmak hepimizin ortak görevi.”

Özgür Çelik:Genel Başkanımız merhum Bülent Ecevit,darbecile rin zindanlarını da gördü, sanık sandalyelerinde de oturdu. Susacaksın dediler,susmadı.Sineceksin dediler,sinmedi. Hepimiz onun öğrencileriyiz. Ağır bedeller ödeyerek bugünlere geldik…

Çınarcık-istanbul vapuruna yetişmeye çalışıyorum,sabah 5.30,koşarak merdivenleri indim,kapıda askerler durdurdu ”hocam hemen eve geri dön darbe yapıldı”…

Ne olduğunu anlayamamıştım.”kardeşim ameliyat olacak onun yanında olmam gerek”dedimse de kimseye dinletemedim.

Hemen kütüphaneme koştum.Bizim nesil çok okurduk.Ne kadar ilerici devrimci kitap dergi varsa çatıya taşıdık.O canım kapitallerim…Ne kadar üzülmüştüm.Hatırlar mısınız bilmem, evinizde bulunan devrim içerikli kitaplar sizin tutuklanmanız için yeterliydi.

Günlerce sokağa çıkamadık,allahtan ekmeğimi kendim yapıyordum.“12 Eylül Darbesi veya 1980 İhtilali, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 12 Eylül 1980 günü emir-komuta zinciri içinde gerçekleştirdiği askerî müdahale. 27 Mayıs 1960 darbesi ve 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Türkiye Cumhuriyeti tarihinde silahlı kuvvetlerin yönetime üçüncü açık müdahalesidir.” der kitaplar.

Süleyman Demirel Başbakandı,hemen görevden alındı.TBMM ve partiler kaldırıldı.Parti liderleri askeri üslerde yargılandı.

Daha önceki darbeler gibi kendilerince gerekçeleri de hazırdı.

Ülkede siyasi cinayetler işleniyordu.Necmettin Erbakan’ın önderliğindeki Konya mitinginde istiklal marşının yuhalanması, şeriat çağrısı yapılması,114 turda cumhur başkanının seçileme mesi ülkede siyasi istikrarsızlığı gösteriyordu.

Fabrikalarda grevler,işsizlik,kıtlık artmıştı.Demirel’in “70 sente muhtacız” sözüyle ekonominin içinden çıkılmaz bir hal aldığının göstergesiydi.

Ayrıca işçi ve öğrenci hareketleri de artmıştı.

Toplumda güvenlik sorunu vardı. okullarda öğretmen ve öğrenciler öldürülüyor, kahvehaneler hergün taranıyordu.

İstanbul da yaşarken çalıştığım okuldaki öğretmen öldürüldüğü ve evimin altındaki kahve hergün tarandığı için çocuklarımı toplayıp 79 da Çınarcık’a taşınmıştım.Hiç birimizin can güvenliği yoktu.Korku içinde yaşıyorduk.İstediğimiz kitabı ya da gazeteyi alıp rahatlıkla okuyamıyorduk.Cumhuriyet gazetesini başka gazetenin arasına koyup getiriyorduk evimize.

ABD huzursuzdu çünkü kendi politikaları gereği Türkiye nin istikrarlı olması gerekiyordu Bir yanda Sovyetler Birliği nin Afganistanı işgal etmesi,bir yandan İran İslam Devrimi,bir yandan da Türkiye nin siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı.

78-80 yılları arasında “Abdi İpekçi,Bedrettin Cömert,Cavit Orhan Tütengil,Cevat Yurdakul, Nihat Erim,Gün Sazak,Kemal Türker” ve daha bir çok değerli insan suikastlere kurban gitmişti.

1973 ten beri tek başına bir........

© Turkish Forum