Osmanlı’nın matbaa ile imtihanı…
hakanakpinar227@gmail.com
Osmanlı’da basının doğuşunu doğru ve objektif olarak anlatabilmek için matbaanın imparatorluk topraklarına ilk olarak ne zaman, nasıl ve hangi şartlar altında girdiğine mutlaka değinmek zorundayız. Böylece, Osmanlı-Türk basınının, Avrupa basınından niçin iki buçuk asır sonra ortaya çıktığını daha iyi analiz etmiş olacağız.
Yaygın bir bilgi yanlışının sonucu olarak çoğumuz, Osmanlı topraklarındaki ilk matbaanın Macar asıllı Osmanlı vatandaşı İbrahim Mütefferika tarafından kurulduğunu zannederiz. Oysa durum böyle değildir. Zannedilenin aksine, imparatorluk topraklarındaki ilk matbaa, İbrahim Mütefferika’dan 234 yıl önce İspanyol Yahudileri tarafından İstanbul’da kurulmuştur. İbrahim Mütefferika ise Osmanlı Türkçesi ile kitap ve risale basan ilk yerli matbaamızın kurucusudur.
Osmanlı Sultanı II. Beyazıt, 1492-1497 yılları arasında İspanya ve Portekiz’den sürülen yüzbinlerce Yahudi’ye kucak açarak, onların imparatorluk topraklarına yerleşmelerine izin vermişti. “Engizisyon Hukuku”ndan kaçan Yahudiler, hâkim oldukları matbaacılık tekniğini ve matbaalarını bu sayede Avrupa’dan Osmanlı’ya taşımışlardı.
II. Beyazıt, din ve eğitim kitapları basmak için kendisinden müsaade isteyen Yahudilerin bu talebini geri çevirmeyerek, esasında Osmanlı Devleti sınırları içinde ilk matbaanın kuruluşuna da imkân sağlamış oldu. David ve Samuel ben Nahmias kardeşler tarafından 13 Aralık 1493’te basılan “Arba’ah Turim” (Dört Sıra) adlı hukuk kitabı, İstanbul’daki Yahudi matbaasının ilk ürünü olarak ortaya çıkmıştır.
Maalesef, devrin bağnaz........
© Tanyeri Haber
