menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

‘Şeytan’la muhabbetler!

34 1
20.01.2025

Diğer

20 Ocak 2025

Şeytan’la dokuz yaşımda tanışmıştım.

Babamı kaybettiğim 1970 yılı yazında, Adana’nın Haruniye kasabasında gittiğim Kur’an kursu vesile olmuştu buna.

Annemin, ölmüşlerime daha çok sevap kazandırıp bizlerin de erken yoldan Cennet’e gitmenin kestirme yolu olarak gördüğü bu kurs, önemli bir yaşam tecrübesi sağlamıştı bana.

Birkaç günde Elifbayı sökmüş, on beş günde Kur’ana geçmiş; sonrasında birkaç kez hatim indirmiş, kurstaki öğrencilere hocalık yapmış; ezan okumuş, cemaate namaz bile kıldırmıştım…

* * *

İnternet ilginç bir mecra.

T24 yazılarımın, dünyanın her tarafından okurları var. Zaman zaman hiç ummadığım yerlerden, hiç tanımadığım insanlardan mesajlar alıyorum. Bireyin, toplumum, doğanın ve insanlığın geleceğine duyarlı, naif, duygudaş insanlar…

Yazıştığımız oluyor onlarla.

Asya, Avrupa, Amerika ve Avustralya kıtasından okurlar. Aralarında ilginç ülkeler de oluyor; Yeni Gine, Venezüella, Meksika, Letonya, Güney Afrika, Suriye vb…

* * *

Geçenlerde Türkiye’den bir okurumla yazışıyorduk.

"Yapay zekâ’ya bir soru sordum." dedi.

"Ne sorusu?" diye, merakla yazdım.

"Eğer sen bir ülkeyi yöneten şeytan olsaydın o ülkenin günden güne bataklığa düşmesini sağlamak için neler yapardın?"

Şaşırmıştım!

Hiç aklıma gelmeyecek bir soruydu bu. Ne de olsa gençlerin kıvrak zekâsı.

Soru ilginçti ama yanıtı dehşete düşürecek gibiydi.

Bu yanıta geçmeden önce, Şeytan hakkında biraz araştırma yaptım.

* * *

“Şeytan” kavramı, ilk olarak İbranicede Satan sözcüğüyle, yani “karşı çıkan”, “suçlayan” veya “düşman” anlamında yazılı hâle getirilmiş. Buna karşılık, bu tür kötülük ve karşıtlık kavramları Mezopotamya, Zerdüştlük ve Mısır gibi antik medeniyetlerde de farklı adlar ve bağlamlarla mevcut olduğu görülüyor. Teologlar, Mezopotamya’daki Lamashtu ve Pazuzu figürlerinin, bu kavramın kültürel öncüllerinden sayılabileceğini söylüyorlar.

Şeytan, günümüzde olduğu gibi tarihte ve mitolojilerde de farklı ad ve özelliklerde ortaya çıktığı görünüyor.

Antik Yunanda hem iyi hem kötü anlamında Daimon kavramıyla; Mısır Mitolojisinde kaosun ve karanlığın sembolü Apophis ile; Hinduizm’de metin olarak asura ve rakshasa adıyla Rigveda’da (MÖ 1500-1200) geçiyor.

Ve son olarak geç Hristiyanlık dönemi ve İslamiyet’te Şeytan kavramlarıyla tanışıyoruz.

İslam’da Şeytan, özellikle İblis adıyla Kur’an’da geçer. İlk defa insanın yaratılışı sırasında Tanrı’ya isyan eden varlık olarak anlatılır (Bakara Suresi 34. ayet).

* * *

Bense dokuz yaşında tanışmıştım onunla.

Kur’an kursu hocamızın, bizleri kötü şeylerden uzak tutmak için her fırsatta hatırlattığı korkunç, karanlık, baştan çıkarıcı bir ucubeydi o.

Korkuyordum ondan!

Her yerde ve her an karşıma çıkıyordu. Şeytanı demlemek amacıyla, sabahın dördünde koşarak gittiğim camii yolundaki çalıların arkasında, evden çıkarken adım attığım eşikte, su içtiğim çeşme başında, odama giderken geçtiğim........

© T24