Sanayi Devriminden Yapay Zekâ Çağına: Beyaz Yakalıların Sessiz Çöküşü
Sanayi Devrimi’nde çekiçler elimizden alınmıştı; bugünse zihinlerimiz masaya yatırılıyor. Bu kez kaybedersek, geri dönüş olmayabilir.
Bir sabah uyandığınızda işinizi kaybettiğinizi düşünün… Ne fabrikanın kapanması, ne ekonomik kriz… Sizin yerinize daha hızlı düşünen, daha az hata yapan ve daha ucuza çalışan bir “algoritma” işe alınmış. İşte beyaz yakalıların en büyük kâbusu artık bu.
Tarih bize şunu öğretti: Her büyük teknolojik devrim, birilerinin işini elinden aldı; ama aynı zamanda yeni bir dünyanın da kapısını araladı.
Makinelerden Otomasyona
18. yüzyılın sonlarında İngiltere’de icat edilen buharlı makineler, dokuma tezgâhlarını altüst ettiğinde işçiler ekmeklerinden olmuştu. O gün “Ludditler” diye anılan işçiler, makineleri parçalayarak tepkilerini göstermişti. Çünkü makineler onların geleceğini çalıyordu.
20. yüzyılda bu kez otomasyon ve montaj hattı fabrikalara girdi. Binlerce mavi yakalı, demirden kollara karşı hayatta kalmaya çalıştı. Emek, bir kez daha dönüşüm sancılarıyla yüzleşti.
Türkiye’nin Bilgisayar ile İlk Yüzleşmesi
Biz de Türkiye’de benzer korkuları yaşadık.
Hatırlıyorum… Bankalarda maaşlarımızı almak için uzun kuyruklara girer, gişe memurlarının önünde beklerdik. Bir gün banka müdürü, “Gelecek aydan itibaren işlemler bilgisayar üzerinden yapılacak” dediğinde içim burkulmuştu. Hemen düşündüm: “Bu üç gişe memuru işsiz kalacak.”
Ama sonraki........
© Stratejik Düşünce Enstitüsü
