Su sıkıntısı 2025
2025 yılında en az 65 yıl eski olan bir karikatürü başlığa koyup bir yazıma simge olarak kullanacağım hiç aklımdan geçmemişti.
Tesadüfe bakın ki, bugün haberleri izlerken TV’lerin haber bültenlerinde İzmir’de su bidonlarının satışının hızla arttığını öğreniyoruz. Diğer taraftan da Çeşme’de su kıtlığı yüzünden bazı yazlıkçıların kenti terk ettiklerini de görüyoruz1.
İster istemez, çocukluk günlerimi düşünmeye başladım. Su kıttı. Musluklardan akan sular belli saatlerde verilirdi. Bazen çamurların çıktığını da görürdük.
İlkokulda 4. sınıf coğrafya dersimizde öğretmenimizin işareti ile sınıfça bağırarak tekrarlardık: “Ülkemiz temelde Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer”. Bu genel görünümün aradan geçen yıllarda -istisnalar hariç- değiştiği kanaatinde değilim2.
Bu gerçeğin hükumetlerimizce dikkate alınmaması mümkün değildi. Nitekim 1930 yılında Ankara’da Çubuk Barajı inşaatı başlamış ve 1936 yılında hizmet girmişti.
O tarihten bugüne ülkemizde baraj sayısı 861’e yükselmiştir. Ayrıca 127 adet yer altı barajımız mevcuttur3. Ve ilaveten yeni yer üstü ve yer altı baraj inşaatları devam etmektedir.
Ve sanki kâfi gelmiyor. Yazımı yazarken meteoroloji bir hafta boyunca tüm ülkede bol güneşli ve yüksek ısılı bir tahmin ilan etti.
Devlet görevini yapmaya devam etsin. Ama biz kendimiz, en azından, ‘kriz’ anlarında devreye girecek tedbirler alabilir........
© Şalom
