Can düşmanımız
Ne denli ölüm konusunda yazmaktan kaçınsam da, olmuyor. Aramızdan ayrılanların düşünsel baskısı bir yana, okuduğum kitaplar, izlediğim haberler bana bu gerçeği sürekli anımsatıyor, yazıya dökmem için kışkırtıyorlar. Daha da önemlisi, bu ortak düşmanımızın, her an saldırmaya hazır bir şekilde pusuya yattığını biliyorum. Ne de olsa ölüm ve sözdür, gerçekten ölümsüz olan!
Bana bu konuyu yeniden düşünmeye yönelten Elias Canetti’nin, Ölüm Can Düşmanım adlı kitabı oldu. Kısa denemelerden, aforizmalardan, notlardan oluşan bu kitabın temel izleği, adından anlaşıldığı gibi ölüm üstüne. Diğer yapıtlarını da büyük bir keyifle okuduğum bu Nobel ödüllü yazar, ömrü boyunca ölümden korkmuş, ondan nefret etmiş. 1943 yılında yazdığı bir denemede, ölümün uzun yıllardır onu en çok ilgilendiren ve kafasını yoran bir düşünce olduğunu söyledikten sonra sözü şöyle sürdürüyor:
“Yaşamımın en somut ve ciddi amacının insanın ölümsüzlüğü olduğunu itiraf etmeliyim. Kimi gün oldu onu bir romanıma ‘kahraman’ yapmak istedim. Ona ‘can düşmanım’ adını verdim. Savaş günlerinde böylesine önemli........© Şalom
