PARÇACI YAKLAŞIM İNSANLIĞIN SONUNU GETİRMEKTEDİR
Parçacı yaklaşım, işin kolayına geleni kendi lehine ifade etme imkânı sunar. Bu imkân üzerinden hareketle hem kendi haklılığını ortaya koymak kolaylaşır ve hem de çıkarını sağlama alma konusunda adım atmış olursun.
Tarih boyunca parçacı yaklaşım her zaman olmuştur. İşlevselliği ile birlikte genelde haksız yere kendini haklı çıkarmanın bir yöntemi olarak var olmuştur. Hep temel meseleden kaçışın bir örneği olmuştur. İster cahiliye Arapları dönemini ele alalım, ister Peygamber gönderilmiş ve öyküleri Kuran tarafından aktarılmış hikâyelere bakalım, hep aynı nakarat; ama şu da böyle değil mi? Parçacı yaklaşım tam bir kaçış hikâyesidir.
Ama parçacı yaklaşım, özellikle modern kültür ve bilgi süreçleri ile birlikte kurumsallaştığı gibi teorik bir çerçeveye tabi kılınarak var kılınmaya çalışılmıştır. Örneğin, tabiat konuşulacaksa bu Yaratıcıdan bağımsız bir şekilde ele alınarak gözlem ve deney üzerinden tabiatı anlama çabası öncelenmiştir. Sebebi ise çok yalın ve sıradan; Kilise ve dini iktidarın egemenliğini devre dışı tutma arayışının tabii tezahürü olarak neşvünema bulmasıdır. Dine dair vahyi bilgiye ispatı mümkün olmayan bir bilgi türü tanımı yükleyerek onu rafa kaldırmak ve böylece olan ile sınırlı bir zeminde akli muhakemeyi matematik ve mantık kuralları çerçevesinde işlevsel kılarak öznel ve öznenin iktidar alanını perçinlemek içindir. Bu temel hakikati gözden ırak tutan bütün düşünce çabaları boşa kürek çekmekten öte bir işleve sahip değildir.
Öznelliğin ve göreliliğin bu kadar revaçta olduğu bir zeminde liberal bakış, kesinmiş gibi bir algı üzerinden tek seçenek olarak öne sürülmektedir. Bu yaklaşım, müslüman dünyasında da revaç bulmakta ve zihinler bu parçacı yaklaşıma yenik düşmektedir. Son iki yüzyıl içinde müslüman zihin, modern zihnin tasallutu altında veya etkileşim içinde bir türlü kendisini bulma konusunda sahih ve sahici bir ilişki ve yöntem kuramadı. Günlük veya dünya siyaseti üzerine bir değerlendirmeye yöneldiğinizde hemen sizin söylediğinizin dışında kalan ve başka bir parça yaklaşım üzerinden kendi tezini size karşı savunmaya başlar. Gazze meselesi, gemilerin İsrail baskısını kırmaya yönelik hamleleri de hep farklı bir tutum üzerinden olumsuzlanmaya çalışılmaktadır. Yani elimizde olan bir şey için olumlu veya olumsuz bir şey söylemek için parçacı yaklaşım büyük bir imkân sunmaktadır. Çünkü bütünlüğü dikkate alan bir bakış geliştirmek ve ona uygun bir düşünce geliştirmek ve bu düşünceye yine bütünlüğü dikkate alan bir eleştiri geliştirmek mevcut akli yapı için zor bir durum gibi görünmektedir.
İnsan meselesini ele aldığımızda ruh ve beden ve ruh ile beden ilişkisi ve bunun katmanları arasındaki meseleyi ele almanın ne kadar zor bir durum oluşturduğunu biraz akleden bir kalbe sahip........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein