menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çoban ve Profesör

21 0
04.05.2025

Basından takip etmekteydim.

Sürüleri başında ellerinden kitap düşmeyen çobanları,

Ya da hazırlandıkları üniversite sınavlarında derece yaptıklarını.

Fakat bu kez entelektüel zirvede buldum onları.

Bir marketin kasasında sıramı beklerken önümdeki kadın, kasiyer kıza nereli olduğunu soruyor.

“Erzincan” diyor bu liseyi henüz bitirmiş yaştaki genç kız.

Kadından ses çıkmıyor fakat bu kez ben soruyorum:

“Hiç gittin mi Erzincan’a ne kadar güzel bir şehir.”

Beklemediğim bir cevap veriyor genç kız gülümseyerek;

“Gitmez olur muyum babam memleketinin aşığıdır, sadece kendi köyümüze değil acaba gezdirmediği bir başka köy, eski eser, tarihi yapı, müze, cami, türbe, doğal güzellik, ırmak, göl, dağ çeşmesi kalmış mıdır? Ve bu günlerde babamın yeniden memleket sevdası depreşti, “dönelim artık” demekte her an geri gidebiliriz çünkü babamın mesleği çobanlık, memleketine özlem had safhada.”

Mavi bir şal ile örttüğü başını sallayarak hem anlatıyor, hem de kasadaki işini yapıyordu.

Afalladım, evlatlarına Erzincan’ın her yerini gezdiren bu entelektüel çobana şükran duydum; çocuklarını ne kadar şuurlu, bilgili, özgüvenli yetiştirmişti.

Hemen aklıma Yozgatlı profesör hanım geldi.

Evladım........

© Milli Gazete