Âlimlerin sorumluluğu
İslam geleneğinde hem toplumların hem de yöneticilerin yönlendirilmesi, yanlışların tespiti, hak ve doğru olanın belirlenmesi ve uygulanması bağlamında ulemanın çok büyük sorumluluğu vardır. Hatta birçok muteber kaynakta ulema sınıfının toplumu ve yönetim erkinin sahiplerini doğruya yönlendirme görevini yapmıyor/yapamıyor durumda olması toplumların bozulması ve hak yoldan ayrılmasının temel sebeplerinden birisi olarak ifade edilmektedir. İslam tarihinde özellikle toplumu yöneten emir ve iktidar sahiplerinin yanlışlarından döndürülmesi, doğruya sevk edilmesi konusunda ulema sınıfının büyük görevler ifa ettiği çok sayıda örnek vardır. Gittiği her ülke ve şehirde çekinmeden yöneticilere yanlışlarını ifade eden, vaiz kürsüsünde ve halk arasında yöneticilerin yanlışlarını korkmadan ifade eden Sultanu’l-Ulema lakaplı büyük âlim İzzeddin bin Abdusselam (r.a.) bu konuda örnek verilebilecek büyük âlimlerden birisidir. Aynı şekilde çok sayıda âlim de zamanının yöneticilerinin yanlışlarını ifade ettikleri için yönetimlere muhalif olmuş, hatta yöneticiler tarafından cezalandırılanlar dahi olmuştur. Mezhep imamımız İmam-ı Azam (r.a.) bu konuda tarihte yer alan en önemli örneklerden birisi olarak ifade edilebilir.
Yazıya böyle bir giriş yapmaktan kastımız; günümüzde İslam ümmetinin içinde bulunduğu durum........
© Milli Gazete
