Yeni ekonomik düzen ve insanlığın sosyal dönüşümü
Küresel sistem, Amerika–Çin rekabetiyle başlayan ekonomik çok kutupluluk sürecine girmektedir. Bu yeni dönemde ticaretin, teknolojinin ve üretimin coğrafi merkezleri çeşitlenmekte; sermaye akışları ve güç odakları yeniden şekillenmektedir. Ancak bu dönüşüm, sadece ekonomiyle sınırlı kalmayacak; insanların sosyal yaşam biçimlerini, iş yapma kültürünü, iletişim tarzlarını ve dünya görüşlerini de yeniden tanımlayacaktır.
Amerika ve Çin arasındaki rekabet, artık yalnızca iki büyük ekonomi arasındaki bir güç savaşı değil; 21. yüzyılın küresel düzeninin nasıl şekilleneceğini belirleyen temel faktördür. Bu mücadele, dünya ticaretini daha karmaşık, kırılgan fakat aynı zamanda yenilikçi bir yapıya dönüştürmektedir. Ulus devletler, bu yeni dönemde yalnızca ekonomik değil, stratejik özerklik kazanma çabasıyla hareket edecektir.
Bu düzenin en belirgin özelliği, teknolojik üretimin merkezîleşmesi ve emeğin dijitalleşmesi olacaktır.
Uzaktan ve yapay zekâ destekli çalışma modelleri, ulusal sınırların önemini azaltarak “küresel iş gücü piyasası” yaratırken bu durum bir yandan yüksek beceri gerektiren mesleklerde fırsatlar sunarken diğer taraftan düşük vasıflı çalışanlar için gelir eşitsizliğini derinleştirebilecektir.
Giderek artan otomatizasyon, fiziksel emeğin değerini azaltırken, yaratıcı ve stratejik düşünme........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Ellen Ginsberg Simon
Gilles Touboul
Mark Travers Ph.d